28 Aralık 2014 Pazar

AKP Sonuçtur, Neden değil..!! yahut Put'a Tapanlar ülkesi..!!


 Türkiye'nin en büyük tarikatı futbol kulüpleridir.. çünkü bu tarikata girmek için çalışmanıza, yetenek sahibi olmanıza, eğitimli olmanıza, zeki olmanıza, EMEK HARCAMANIZA gerek yoktur..!!!!!!!!!!!

Ben Fenerbahçeliyim.. yahut Beşiktaşlıyım dersiniz.. ve direk aileye üye olursunuz..!!
Sizden beklenen tek şey ise sadece maçlarda el çırpmanız.. ve ben fenerliyim demenizdir..!!

inşaatta amele olmak için bile belli yetenekler gerekir.. en azından çalışmak zorundasınız..

Peki bir tarikata girmek için sizden istenen yetenek, eğitim, çalışma nedir..!??  Hiç bir şey..!!
Sadece Şeyh'in eteğini öpmeniz ve işaret ettiği partiye, beş yılda bir sandığa gidip oy vermeniz ve vakti zamanı gelince ilgili kalabalığı oluşturmanız için el çırpmanız yeterlidir..!!
Çünkü şeyhiniz sizin adınıza ilgili politikacılarla zaten pazarlık yapmış.. gerekli kaynakları devlet hazinesinden bedel ödemeden almıştır..!!

10 yıl tarikatın ekmeğini yedikten sonra.. bir gün şeyhin senden başka bir şey isterse.. bi zahmet onu da yaparsın..!! otel yakarsın.. yada suçsuz insanları cezaevine atarsın..!!

İslam da Allah'a Şirk koşmak en büyük günahtır..!! Put'a tapmak Allah'a ortak koşmaktır..!!

  Put'a tapmak ; Genel anlamda bir nesne, yahut kişiye tapım içeren inanç..!! fetişizm..!!

Farkında mısınız..!? Günlük hayatımızda ne kadar çok karşılaşıyoruz.. Parayla satılan nesnelere yahut nesnelere tapma derecesinde duyulan sevgiye..!! 

Bir cekete.. bir arabaya.. bir telefona.. bir koltuğa.. ünvana..
Yahut İktidar ve iktidarın nimetlerine...!

Putlara duyulan sevgi ve inanç çok önceleri başladı..!!
Kişi elde etmek istediğine ulaşamadığı zaman, hukuk ve ahlak dışı yollara çok önce saptı..

Bu ülkede 30 sene önce bir başbakan çıkıp.. '' BENİM MEMURUM İŞİNİ BİLİR '' dedi..
Ahlaksızlığı, hırsızlığı, çalışmadan bir şeylere sahip olmayı, değerli olanın put sahibi olmak olduğunu DEVLET ELİYLE KUTSADI..!!

AKP BİR SONUÇTUR.. NEDEN DEĞİL...!!!

Çünkü 30 sene önce başlayan bu yağmada  '' hakimler cüzdan ile vicdan arasına sıkıştı ''
Yapanın yanına kâr kaldı..!!

Ve 30 sene önce 10 yaşında olan çocuk.. bu gün kırk yaşında.. ve gazetelerde.. televizyonlarda.. lüküs hayat yaşayanların fotoğraflarıyla, haberleriyle, filmleriyle büyüdü..!!

Ve bu hayata en kısa yoldan ulaşmak için ( ki türkün zekası genetik olarak bunu gerektirir.. her şeye pratik çözümler bulan pratik bir zekamız var  ya..!! ) yapması gerekeni yaptı..

Hırsızlık, ahlaksızlık, para verip hakim satın alıp hukuksuzluk yapmak, ''işini bilen adam'' olmak olarak algılandı..!!

En aşağıdakilerde ankesörlü telefona jeton atmadan konuşmanın, yahut trene biletsiz binmenin, pratik yollarını aradı..
'' işi bilcen, işe gitmiycen ''..!??

Bunları beceremeyenler aptallıkla suçlandı..

Peki onlar ne yaptı.. Kendilerini trene bilet almadan bindirecek bir Şeyh buldu.. ve onun emirlerini yerine getirmeye başladı..!!

1980 öncesi Türk sermayesi bellidir..!!
Son 30 yılda büyük zengin olanların büyük çoğunluğunun ''fıtratında'' devlet eliyle zengin olmak vardır..!!
Ar-ge çalışmalarına kaynak aktarmak yerine.. bürokratlara bahşiş vermek için kaynak aktarmak.. en büyük iş adamlıklarıdır..!! Ve bununla da övünürler...!! en tepedeki müteahhit havaalanı yapmak için rüşvet verirken.. en aşağıdaki de belediyelerle işi götürmektedir...!!

Ve havalı Mercedeslerinde oturarak kendilerini bir b.k oldum zannetmektedir..!!
Parası çalıntıdır..!!
Karakteri civa gibidir.. konduğu kabın şeklini alır..!!
Eğitim, genel kültür zaten yoktur..!!

Ama neleri vardır..!! hiç bir emek harcamadan üye oldukları tarikatları vardır..!
Etraflarında kendileri gibi paraya ( PUT'A) tapan insanlar vardır..!!

Gün batımında Gurup'a bakmaktan zevk almazlar..!! ama gün batımını görecek arsalara devasa villalar yaparlar..!!
Çiçeklenmiş bir ağacı seyretmekten zevk almazlar..!! ama tuvaletlerini altın varaklı çiçeklerle kaplatırlar..!!

AKP neden değil.. Sonuçtur..!!
30 yıldır süre gelen bayağılığın, arsızlığın, tembelliğin sonucudur..!!

Fıtratında hırsızlık olan Türk sermayesinin, çalışmadan zengin olmak isteyen pratik zekalı halkımın, AKP nin şu ana kadar yaptıklarını yapması için ( ki bu; en yukarıda milyar dolarlık yağma, en aşağıda makarna kömürdür ) el birliğiyle iktidara getirdiği bir kabustur..!!!

AKP, 30 yıl önce söylenen '' benim memurum işini bilir '' cümlesinin organize olmuş halidir..!!

Ve bu sistemin devam etmesi için, yukarıda yazdıklarımı ifade edenlerin, Büyük abilerin göz işareti, Yobazların eli ile, yok edilmesi gerekmektedir..!!
Türkiye'nin borsa değeri çok yüksektir.. daha yağmalanacak çook şey var..!!
Kavga bunun kavgasıdır...!!


CEPHE..!! Tweet öldürmez.. Mermi öldürür..!!


Cephe Birleşmekten farklı bir kavramdır..!!
Herkesin birleşelim diye konuşması.. aslında gel benim partime katıl anlamındadır..!!
Oysa farklı düşünceler, tek bir bütün gibi birleşemez..!!
 Farklı düşünceler Ortak bir hedef için, Bir cephe oluşturabilir..!! Böylece kimse, diğer grubun içinde eriyeceğim, kaybolacağım kaygısına kapılmaz..!!

AKP nin alacağı oy sayısı geldi 20 milyon da takıldı..!!! 21 milyon olmuyor..!
üstelik, 17-25 aralık olayları.. kendi içlerindeki kavga.. hali hazırda aldıkları oyları da düşürüyor..!!

Ne yapacaklarda Anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşacaklar...!??

AKP ye karşı olmanın adı ulusalcılık oldu..!! ve bin kimlikli bir ulusalcılık oluştu.. Ancak içinden geçtiğimiz tarihsel dönemde, Tüm ulusalcılar romantik hayalleri bir kenara bırakıp GERÇEKÇİ OLMAK ZORUNDADIR..!!

'' Ulusalcı ve Kemalistler'in  çeşitli parti, görüş, siyasi oluşumlar vs. etrafında dağınık küme veya bireyler halinde dolaşmaktadır. CHP'de kalanlar, İşçi Partisi'nde saf tutanlar, hiç bir siyasi oluşum içinde yer almayıp bireysel hareket edenler, "Milli Merkez", "Milli İrade" vs. şeklinde bağımsız siyasi grupların içinde yer alanlar, hatta MHP'ye yanaşmış olanlar bulunduğu gibi,   "dünya görüşü" bakımından da  birbiri ile çelişebilen ve de siyasal bakımdan "sorunlu" bir kesimdir.

 Misal, yakın tarihle yüzleşip İttihat ve Terakki geleneği ile arasına mesafe koyan ulusalcılar olduğu gibi, "Kürt sorunu" olarak tabir edilen siyasi problemle kendilerince yüzleşip çeşitli "çözüm süreçlerine" soğuk bakmayan ulusalcılar da mevcuttur. Aynı şekilde, gardrop Atatürkçülüğü'nü 12 Eylül zihniyetinin bile gerisine çekenler, hayatını mafya-komplo dizilerine bağlayıp "kafasına sıkılacaklar listesi" hazırlayanlar,  "antiemperyalizm" ortak paydasından hareketle Atatürkçülüğü Marksizm, Leninizm, Maoizm, Enver Hocaizm, Castroizm vs. ile bağdaştıran sol kesim "ulusalcılarımız" da mevcuttur.

 Bunlara ek olarak, modernleşme tutkusunun altında yatan yabancı hayranlığı  siyasette mandacılığa tekâbül edenler, Kemalizmin özünde "Batıcı" bir hareket olduğu fikrine istinaden ultra liberallikte beis görmeyenler, namazında-niyazında ulusalcı-Atatürkçüler, yakasında her daim Atatürk rozeti taşıyan masonlar, uluslararası sermeye ile içli dışlı kodamanlar vs. de "ulusalcı" tabir edilen kesimde konuşlanabilmektedir.''

 Yani Bin kimlikli ulusalcılar..!!

Birleşik Haziran Hareketi, Emine Ülker Tarhan, İşci Partisi, Osman Pamukoğlu, Milli Merkez.. vesaire oluşumların bu seçimlerde başarılı olup meclise girme ihtimali yoktur..!!!!!!

Ulusalcıların başarılı olabilmesinin TEK KOŞULU..!, BİR CEPHE..! oluşturmalarıdır.. ( çok zor ama imkansız değil..!! sokaklarda eylem yaparak AKP yi durdurmaya çalışmaktan çok daha kolay..!! )

Ve hatta bu Cephe,  Sarıgül'ün Kılıçdaroğlu ile yaptığı  pazarlık gibi yapıp, seçimlere CHP çatısında girip, CHP li vekil sayısını 200 e çıkarıp, Meclise de en az 75 milletvekili sokmalıdır.!!!  oluşan CEPHE kendi arasındaki kavgaya sonra devam eder..!! Öncelik, tahta kurusu gibi yiyerek ülkeyi bitiren, ülkeyi parçalanmanın eşiğine getiren, AKP den kurtulmaktır..!!

Matematik ortadadır.! ve bu sinerji, demokratik yollardan AKP den kurtulmak için yapabileceğimiz tek şeydir..!! Morali bozuk ne yapacağını, nereye gideceğini bilmeyen milyonlar için, umut olacaktır. Sokak eylemleri yada ayrı gruplar/partiler halinde mücadeleler ile sonuç alınamaz..!!

Siyasetten kişisel çıkar beklemeyen herkesin.. bu cepheleşmeye destek vermesi gerekir..!!!
Ayakları yere basan gerçekçi  her ulusalcının.. bu cepheleşmeye destek vermesi gerekir..!!
Hayat filmlerdeki gibi değildir..!! Gerçek hayatta, yalancıktan cezaevine girilmez yahut ölünmez..!!

Aksi takdirde.. oylar yine harcanmış olacak ve (aldığı oy sayısı bir önceki seçimle aynı kalmasına rağmen ) AKP Anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla 2015 seçimlerinden çıkacaktır...!!!!

Sonrasında da...... İmam soracak.. Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetini nasıl bilirdinizzz.??? İYİ BİLİRDİKKK.!!!!  GÖMÜN  ..... ....... !!!!

Sizde ( siz: yukarıda saydığım gruplardaki ulusalcılar!!) elinizdeki akıllı telefonlarla sokak çatışmalarına çıkarsınız...!! adam sana mermi atarken.. sen tweet atarak onu durdurmaya çalışırsın..!!

25 Aralık 2014 Perşembe

Yobaz'ın Panzehiri..!?


 Kendini özel ve önemli hissetme duygusu pek çok insan için önemli bir kavramdır.
Kişi zaman geçireceği yerleri yada kişileri bu duyguya göre seçer.
Kendisini sürekli aşağılayan, değer vermeyen, önemsemeyen, insanlardan kaçar.. onları dinlemek istemez.. ve kendisini iyi hissettiği kişilerin yanına gider..

 Pavyon kadınlarının erkeklere sundukları sadece cinsellik değil.. aslında bu duygudur..!!
Kişi kendini haremde kral zanneder.. bir geceliğine de olsa.. pek çok kadının değer verdiği erkek haline gelmiştir.. Çünkü cahilliğinin gizlendiği, zengin olmadığı halde zengin miş gibi davranıldığı, hizmetkarların (garsonların) etrafında fır döndüğü adam..  hasat sonrası sattığı  ürününün parasını cebine koyup, bir gece bile olsa, önemli insan olma duygusunu yaşamak isteyen, yurdum insanıdır..!!

Cahil kişilerin,  Yobazları takip etme sebebi budur.
Yobaz, cahil kalabalıkların sırtına biner... çünkü onların kendilerini önemli ve değerli hissetmesini sağlar..!! Tıpkı profesyonel pavyon çalışanları gibi..!!

 Cahillik, yobazlıktan farklı bir kavramdır..!! Cahil öğrenme isteğinde olabilir.. başarılı olur olmaz.. bu önemli değildir.. ama cahilde öğrenme hevesi vardır..!!

Tehlikeli olan yobazlıktır..!!
Yobaz, Cahildeki bu öğrenme isteğini kullanıp, onları kandıran kişilerdir..
Yobaz eğitimlide olabilir.. yobaz kişi kendi doğrularının kesinliğine inanır.. ve bilgisizliğini saklamak için kavramları değiştirir (malapropizm), iyi hatiptir, ikna edici konuşur, yalanlar söyler, akıl dışı uydurma hikayeler çıkartır, insanların gerçekleri görmesini engellemek içinde bilime, eğitime, akla düşmandır...!!
Ve etrafındaki cahiller sürüsünü kandırdıkça iktidarını pekiştirir..
Ve büyüklüğünü diğerlerine göstermek, kendine karşı çıkmayı düşünen insanlara gözdağı vermek için, iktidar sayesinde elde ettiği güçle, kendi doğrularına saldıracak her şeyi / herkesi çok gaddar yöntemler kullanarak cezalandırabilir..!!

Yobazlık sadece dinsel bir kavram değildir.. Pek çok din alimi, ömürlerini yobazlarla mücadele içinde geçirmiştir. Lakin Yobazların en çok kullandıkları yöntem dini söylemler olmuştur..!!

Çünkü Yobazlarla mücadele eden insanlara ateist damgası basarak onları lanetlemeleri, inançlı cahil insanlar gözünde, onları kötü ve yok edilmesi gereken insanlar olarak göstermeleri, daha kolay olmuştur.

Bu yüzden yobazlığın panzehiri; Cahiller tarafından din düşmanlığı gibi algılanacak söylemler değil.. tam tersine gerçek dini cahiller sürüsüne öğretmektir.  Atatürk'ün Kuran'ı Türkçeleştirmek için yaptığı çalışmaların temeli budur..!!
Hz. Muhammed  bu gün yaşasaydı, bu din bezirganlarının yaptıklarına ne derdi..!!!??

Bilim, Tarih, cahil insanlar tarafından kolay algılanabilecek bir şey değildir..! Cahil sürüsü gerçeklerle değil, masallarla ilgilenir.. yobazları dinlemekten daha çok keyif alır..!! Pavyona gitmek gibi..!!

Yobazların Atatürk düşmanlığının sebebi, onların yaşam alanlarını ortadan kaldırmasıdır..! Yobazların Atatürk'ün izinden gidenlere düşmanlığının sebebi de bu dur..!!!

Cahil kitlelerin, yobazların peşine takılma sebebi, kendilerini önemli hissetmelerindendir..!!
Yobazların yıkıcılığı, bilime karşı düşmanlığı, başka türlü var olamayacaklarını bilmelerindendir..!!

Yobazlığın iktidara gelmesi, bir ülkenin başına gelebilecek en kötü şeydir..!
Binlerce yılda, kuşaktan kuşağa aktarılarak yaratılan insan uygarlığı,, yobazların iktidarda olduğu dönemlerde kesintilere uğramış.. özgür yaşamak isteyen, yada yobazların söylemlerinin aksini iddia edenler yakılmıştır... bu günde kafaları kesilmekte yahut cezaevine atılmaktadır..!!

Yobazlarla mücadele, tek seferlik bir şey değil.. bir süreçtir..!!!

23 Aralık 2014 Salı

İçmeden Sarhoş Olanların, Sarhoş Saldırganlığı...!!


Bir akşam rakı içmek ile, rakı sofrası ne demek anlayamazsınız..!
Çünkü Rakı sadece bir içki değil kuşaklar boyunca aktarılan bir kültürdür.. Bir şenliktir.. mutluluk içkisidir.. mutluluğu diğerleriyle paylaşmanın keyfidir.. içilir.. sohbet edilir.. şarkılar söylenir..!!

Kendine has kuralları vardır, büyüklerin küçüklere aktardıkları tecrübeler vardır, ve bu kurallara uymayanlar AYIPLANIR..!! saygısızlık yapanlara KIZILIR...!! saygısızlığa devam ederlerse de rakı sofralarına çağrılmayarak CEZALANDIRILIR...!!!

Rakı sofrasında sarhoş olunmaz.. çakır keyif olunur..!!

Lakin, bunu her akşam yapmaya başlarsanız.. farkında olmadan alkolikliğe doğru bir yol alırsınız.. rakı içmek için kendinize bahaneler uydurursunuz.. önce ten renginiz değişir.. sonra karakteriniz..!!

Ve siz artık rakı sofralarının aranan bir adamı değil.. ucuz meyhanelerin istenmeyen müşterisi olursunuz..!!

HER ŞEYİN FAZLASI ZARARLIDIR..!!
Su'yu bile fazla içseniz.. mideniz bulanır.. kusarsınız. Şekerin fazlası hasta eder..!!

İktidarında öyle..!!
Alışık olmayan bünyelerde  güç sarhoşluğu yaratır.
http://iskelefeneri.blogspot.com.tr/2014/04/vurgun-ve-derinlik-sarhoslugu.html

Ve işin kötüsü, Rakının sarhoşluğu ertesi gün giderken,
Güç sarhoşluğu, güç elinde olduğu sürece devam eder..!!!
Bazen yıllar sürer.. ve her seferinde daha fazla güç istersin.. yani daha fazla sarhoş olmak.. ve tıpkı alkolik olmak gibi.. o gücü ve ayrıcalığı kaybetmemek için.. bahaneler uydurursun...
ÖNCE TEN RENGİNİZ DEĞİŞİR.. SONRA KARAKTERİNİZ...!!

AKP taraftarlarının içine düştüğü durum bu dur...!!!
Güç sarhoşluğu içindedirler..!!
İşin kötüsü.. alkolün/gücün miktarı arttıkça.. sarhoş saldırganlığına girmektedirler..!!
Akılları yerinde değil.. bedenlerini kontrol edemiyorlar..!!

Rakı, kuzuyu aslan yapar der eskiler...!!
Bunlarda öyle.. 10 tanesi bir adam etmezken.. ( ne eğitimleri, ne hobileri, ne zekaları, ne yetenekleri, ne tecrübeleri, ne cesaretleri, yeterli değilken ) güç sarhoşluğuna kapılınca hepsi aslan...!!!!

Peki güç nerden geliyor..!! İktidar olmaktan..!! Devlet desteği olmadan ( hibe krediler) iş becerebilen kaç tanesini tanıyorsunuz..!? Ağır abi torpili olmadan müdür olabilen yada terfi alabilen kaç tanesini tanıyorsunuz..!? sporda, sanatta, ekonomide ülkemizi ileriye taşıyan kaç tane AKP li tanıyorsunuz..!?

 12 yıldır ürettikleri ne var.. dedemden bana miras kalan ülkeyi satıp yemekten başka..!!??

Ama Allahları var..!!! tek başlarına yemiyorlar..!!! 9 milyon üyelerine de dağıtıyorlar.. Tamam aslan payını/milyar dolarları yukarıdakiler alıyor ama.. aşağıya da dağıtıyorlar.. !! direk para olarak.. makarna kömür olarak.. ihale olarak.. hibe kredi olarak, vakıf arazisi olarak.. ama dağıtıyorlar..!!

SAADET ZİNCİRİ...!!!!!!!!!!
9 milyon üyesi olan saadet zinciri...!!!!

Ve gözünün üstünde kaşın var dediğinde saldıran alkolikler gibi.. sarhoş saldırganlığı içindeler..!!
Çünkü bu zincir koparsa aç kalacaklarını biliyorlar..!!!
Bu zincir koparsa kimsenin onları adam yerine koymayacağını içten içe biliyorlar..!!!

Kraldan çok kralcı olmaları bu yüzden...!! bizlerin hayatına karışmaları bu yüzden..!! eğitim sistemini, kurumların çalışma sistemini değiştirmek istemeleri, demokrasiyi ortadan kaldırıp, cumhuriyeti yıkmak istemeleri bu yüzden..!!
İktidar ellerinden gittiğinde.. zenginliklerinin  bir işe yaramayacağını biliyorlar..!!

'' İş adamı olmak'' ayrı bir şey.. ''adam olmak'' ayrı bir şey..!!

Lakin rakı sofrası kurallarını bilmedikleri için.. sarhoş olduklarının farkında değiller...!!

GÜÇ SARHOŞLUĞU İÇİNDEKİ LİDERLERİNE BU ÜLKENİN DİREKSİYONUNU EMANET ETMELERİ BU YÜZDEN..!!

Sarhoş adama araba verilmez..!! Sarhoş adamın arabasına binilmez..!!
Bizim bas bas bağırmamız da bu yüzden..!!
Bizde aynı arabada/ülkedeyiz...!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Sarhoş saldırganlık TCK ya göre suçtur..!!
Hali hazırdaki anayasaya göre, İktidar sarhoşluğu içinde bu cumhuriyetin tüm değerlerine saldırmak da suçtur..!!
VE HİÇ BİR SUÇ,, CEZASIZ KALMAZ..!!!

'' Çok böbürlenme padişahım, senden büyük Allah var..!! ''





11 Aralık 2014 Perşembe

''Öyle bir havada gelin ki, vazgeçmek mümkün olmasın''


  Dostoyevski suç ve ceza romanında özetle der ki ; Yaptığı eylemden dolayı  vicdanen rahatsız olacak kişi,, o eylemi hiç yapmaz..!!!

 Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir tehlikeyle karşı karşıyaydı.. Ama devletimizi yönetenlerin  keskin zekası, vatana millete sadakati, dünya malına karşı nefretleri sayesinde bu tehlikeyi bertaraf etmek üzereyiz..!!

Bu tehlike öyle büyüktü ki.. Ellerinde atom bombaları, uçakları, tankları, helikopterleri olan ve sayıları 50.000.000 (elli milyon ) olan ve   ailesi, sevgilisi, işyeri, geleceğe dair hayalleri olmayan, türkiyenin her yerine dağılmamış, sadece belli bir bölgede yaşayan kana susamış bu canlı bomba sürüsü ülkemi darmaduman edecekti.. kalan sağlarda anaların gözyaşlarından oluşan selde boğulacaktı..!!

 İşte bu yüzden devletimizi yöneten vatan sevdalıları, Onlara karşı mücadele eden ve Türkiye'nin güçlü olmasını ve birliğini savunan subaylarımızı terfilerle, madalyalarla ödüllendirdi..

Bunları yazan gazetecilerimizi, aydınlarımızı televizyonlara çıkarıp konuşturdu, kitaplarını basması, yazılarını yayınlaması için kolaylıklar sundu..

Terörü finanse edenleri, reklamını yapanları caydıracak yasalar çıkardı...

yada..!!!

Barzanistanı kurmak için PKK yı kullanananlar,, çok daha ucuz.. çok daha kolay bir yöntem olmasına rağmen.. meclisteki partileri kontrol etmeyi akıl edemedi.. !! PKK ya silah/ilaç/mermi yardımı yapanlar.. PKK nın kuryeliğini yaptığı uyuşturucudan para kazananlar, kazandıkları paranın bir kısmını Türkiye'deki malum kişilere aktarıp onları satın almayı yahut tehdit etmeyi akıl edemedi..!!

Türkiyeyi bölmek için para ve enerji harcayacak olsanız.. cudi dağında gezen şakilere mi yatırım yaparsınız.. Ankara'dakilere mi..??

yada..!!

Cambaza bak oyununun başka bir versiyonunu seyrediyoruz..

Türkiyeyi parçalamak isteyenler PKK lılar değil.. PKK lılar sebebmiş  gibi gösterip Türkiye'nin parçalanma yolunda yasalar çıkaranlar, Terörle mücadele edecek güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlayanlar..!!

Tıpkı paralel yapıyı bahane ederek önümüzdeki günlerde, paralel ile alakası bile olmayan ulusalcı insanları, paralelci diye içeri toplayacak olanlar.. ( ki biz bu filmi Erkenokon'da seyrettik.. birbirini tanımayan.. birbiriyle taban tabana zıt görüşlere sahip olan insanlar aynı yapının elamanı olmakla suçlandı.. aynı koğuşta yattı..)

Film film içinde.. matruşka..!!
Lakin..
Dünyanın en gelişmiş robotu, hâlâ bir kedinin çevikliğine ve zekasına sahip değildir..!!
Yani..
Herkesin bir hesabı var.. bir de Allahın hesabı var..!!
Yani..
Milyonda biriz.. hepimizi öldüremezsiniz..!!
Yani
Yerimizde dimdik nöbetteyiz..!!!!
Yani..
'' Öyle bir havada gelin ki.. vazgeçmek mümkün olmasın '' :) :)

10 Aralık 2014 Çarşamba

Tek adamı yönetmek..!!


 
1- Tek patron firmalarının hareket hızı, her zaman için çok ortaklı firmalara göre daha hızlıdır. Çünkü karar almak için saatler süren toplantılar yapmaya, yazmaya çizmeye gerek yoktur. Patron bu iş olacak der.. ve o iş olur..!

Aynı şekilde özel sektörün hızı da devletten fazladır.. Devlet bir karar alırken bir dünya bürokrasiden geçer.!!
Devletteki bu bürokrasi, ilk başta negatif, olumsuz bir şeymiş gibi algılanır..!!

Oysa devletin görevlerini yerine getirebilmesi, KAYNAKLARINI KORUMASI, vatandaşlarına eşit hizmet ve adaleti verebilmesi için, kararların tek bir kişi tarafından değil, çalışan ve birbirini denetleyen kurumlar tarafından verilmesi gerekir.!

2- Parasal güç çok önemlidir.. ama her şey değildir...!!!

'vatansız sermaye'', gücünü daha etkin hale getirebilmek için devlet satın almak ister..
( http://iskelefeneri.blogspot.com.tr/2014/10/hayal-proje-plan-uygulama.html )
çünkü kurduğu 'blackwater' gibi lejyoner firmalar, ' vatansız sermayenin' dünya üzerindeki arzularını yerine getirmekte yetersiz kalmaktadır.

Türkiye devletinin değeri,
http://iskelefeneri.blogspot.com.tr/2014/12/turkiyenin-borsa-degeri-kazmann-kupusu.html
sahip olduğu kaynaklar, nufusu, ordusu, coğrafi egemenlik alanı olarak bakıldığında sanırım pek çok küresel şirketten daha değerlidir. 

Sana ait bir devletin olursa, tepe tepe kullanırsın..!!

İmdi asıl soru ; Devlet tek bir kişi tarafından yönetildiğinde mi o devleti kullanmak daha kolaydır, yoksa kurumlarıyla, bürokrasisiyle çalıştığında mı..!?

Elbetteki tek kişinin yönettiği bir devleti sömürmek çok daha kolaydır.

Tek kişiyi istediğin gibi kandırabilirsin, tehdit edebilirsin, rüşvet verebilirsin, canını sıkarsa indirmekle tehdit eder ve indirirsin..!!
 
İş bu yüzden, enerji kaynaklarının üzeriden oturan ortadoğu ülkeleri, onlarca yıl boyunca diktatörler ve krallar tarafından yönetilmiş ve yönetilmektedir.

Bu durumu ortadoğuda bozan tek ülke Atatürk'ün kurduğu Türkiye cumhuriyetidir.

Türkiye cumhuriyeti ni tek adam yönetimine çevirmek istemeleri bundandır.!

Anayasayı değiştirip diktatörlük sistemine geçmek istemeleri bundandır.!!!

7 Aralık 2014 Pazar

Türkiye'nin borsa değeri, Kazmanın küpüsü



Malların iktisadi olarak değeri ikiye ayrılır. Değişim değeri ve Kullanım değeri..!

Değişim değeri ; Bir paket sigaranın bakkalda satılan değeri, örneğin 10 TL,  Yani siz bir karton sigara bulduğunuzda bunu herhangi bir bakkala %10 kar payı vererek 90 TL ye satabilirsiniz.

Kullanım değeri ; Örnek, Sigara içmeyen birisi için sigaranın kullanım değeri negatiftir. Yani kişiye sigarayı 10 tl ye satamazsınız. Bedava verseniz de içmez. Üzerine para vermeniz gerekir. Yada tam tersi.. 5 saattir sigara içmemiş bir sigara tiryakisine, bir dal sigarayı paket fiyatına satabilirsiniz. Çünkü kullanım değeri çok yüksektir.

Türkiye cumhuriyetinin Toplam ''değişim'' değerini öğrenmek için biraz araştırma yaptım.. bu konuda bir kaynağa yada çalışmaya rastlamadım.
Tahmin etmeye çalışırsak ;
1- Devletin sahip olduğu toprakların rant, ormanların ağaç değeri..!
2- Devletin sahip olduğu binaların değeri..!
3- Devletin sahip olduğu yer altı madenlerinin/enerji kaynaklarının (!) değeri..!
4- Devletin sahip olduğu araç, makine değeri..!
5- Devletin sahip olduğu İşletmelerin ( çoğu satıldı geriye bir şey kalmadı ) borsa değeri..!
6- Bulunduğu konumdan dolayı stratejik/ hava parası değeri..! (mesala askeri üs olarak kullanmak için)

 Özetle Türkiye Cumhuriyeti  Devletini  bir şirket gibi düşünürsek.. Sahip olduğu varlıklar ve Vergiler Yoluyla elde ettiği gelirler üzerinden Toplam değeri nedir diye sorarsak sağlıklı bir rakam tutturmak mümkün değil..
Ama çok büyük paradır diyebiliriz... trilyon dolar..!? katrilyon dolar..!? kentilyon dolar..!?
Biz Türkiye'nin değeri için şimdilik onyüzbinmilyon dolar diyelim.!!

Türkiye cumhuriyetinin DEĞİŞİM değeri Onyüzbinmilyon dolardır..!!
( Konu dışı ara not ; yani bu hızla yemeye devam ederlerse yiyecek daha çok kaynak var.. 50 sene yeseler bitiremezler.. yani 50 sene iktidarda kalırlar.. çöküş/ölüş dönemleri devletin büyüklüğüne göre bu yüzden 20-100 yıl sürer )

Peki Türkiye Cumhuriyetinin Kullanım değeri ne kadardır..!???
Yukarıda ki sigara örneğini hatırlayalım.
Türkiye'yi VATAN olarak görmeyenler, Dünya'nın başka bir yerinde gidecek yeri olanlar için sıfırdır. Hatta negatif bile olabilir..!?

İş bu yüzden vatansızlar (!) ( bu kelimeyi şimdi keşfettim.. ve bundan sonra  yazılarımda ''küresel sermaye'' ve onun 'uşak'ları için  VATANSIZLAR kelimesini kullanacağım.)

İş bu yüzden vatansızlar ile aynı dili konuşmuyoruz..!! Onlar bizim çağrılarımızı, yalvarıp yakarmalarımızı, duymuyorlar değil..!! anlamıyorlar..!!

Lisan-ı münasiple (!) anlatmadığımız sürece de anlamayacaklar..!!
Bir gün gelir değişirler,, bir gün gelir anlarlar beklentisi,, boşunadır..!!

'' Tarlanın tapusu, kazmanın küpüsü. ''

3 Aralık 2014 Çarşamba

% 10 barajı, Cambaza bak..!!


 Soru ; Anayasayı değiştirmek için gerekli AKP li milletvekili sayısına nasıl ulaşılır..!??

'' Cambaza bak oyunu ''
 Eski zamanlarda panayırlarda ip cambazları olurdu. yankesici ekibinden birisi Cambazın etrafında toplanmış kalabalığa karışır.. ve '' Cambaza bak.. vay anasını nasılda ipte yürüyor.. bak bak düşecek..!!'' diye bağırır ve insanların dikkatini o yöne çekerdi..
 Böylece vatandaş aval aval ipteki cambaza bakarken ekipteki diğer Dolandırıcılar, yankesiciler vatandaşın cebinden cüzdanını, parasını çalardı.!!

Eski numaradır..!!

Ama günümüzde hala kullanılmaktadır..!!

% 10 barajının düşeceği yönünde AYM nin açıklamaları Tam bir '' Cambaza bak oyunu '' dur..!!

Bazı aklı evveller..  % 10 seçim barajının düşeceğine inanarak CHP ve MHP den ayrılarak parti kurmakta.. Hali hazırda Meclis de bulunan CHP ve MHP tabanından OY çalma çalışmaları yapmaktadır.!

 Bu işin sonunda 2015 seçimlerinde, kimisi genel başkanlara küstüğü için,  kimisi yeni kurulan partilerde umut arayacağı için CHP ve MHP nin alacağı oy oranı düşmüş olacaktır.!
 Var olan seçim sisteminde daha önce CHP ve MHP ye giden oylar azaldığında Bu iki partinin meclise sokacağı vekil sayısı azalacaktır. Başka bir deyişle Meclis deki  sandalye dağılımı AKP nin lehine değişecek.. Ve AKP Anayasayı değiştirmek için ihtiyaç duyduğu milletvekili sayısına ulaşacaktır.!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Yani aldığı oy sayısı (!) aynıyken..!! diğerleri bir öncekinden daha düşük oy aldığı için milletvekili sayıları düşecek bu boşluğu AKP vekilleri dolduracaktır.!

Tekrar edelim çünkü önemli ;  Asıl amaç AKP nin Anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşmasını sağlamaktır.!!

Olaya bak.. Bir kişi ( kimse bu adam..???? )  seçilme hakkını % 10 seçim barajının engellediğini söyleyerek, bireysel olarak AYM ye başvuruyor.. ve bu barajın düşmesi gerektiğini söylüyor..!!

% 10 barajının düşmesi durumunda Meclis de oluşacak çok partili/başlı bir yapı.. Türkiye deki bütün dengelere terstir. Ne Çözüm sürecini ilerletebilirsin.. ne orduyu savaşa sokabilirsin.. nede  şu ana kadar olduğu gibi istediğin gibi at oynatabilirsin..!!

 Tekrar koalisyon.. tekrar sıkıntı demektir. Hiç bir sermaye grubu bunu istemez. Türkiye'den nemalanan hiç kimsenin işine gelmez.!!
 Amaç AKP nin zincirini kısaltmaksa.. bunun başka bir dünya yolu daha vardır.. Hali hazırda Yüksek yargının elinde ''Laiklik karşıtı eylemlerin odağı '' olan partinin işlemiş olduğu bir dünya suç dosyası zaten vardır.. yenisini aramaya ihtiyaç yoktur. Yapmak isteyen yapar.!!! Ama böyle bir şey mümkün değildir.. Çünkü Paralel falan hikayedir..!! Bunların hepsi aynı tavanın balığıdır..!!

Sözün özü ; bu tartışma seçimlere 2 ay kalaya kadar devam eder. % 10 barajının düşeceğine inananlar etraflarına 1-2 milyon adamı toplar...!! bir yola girilince tekrar geriye dönmekte zordur..!! Bu süreç içerisinde CHP ve MHP iyice yıpranır.. Bunun sonucunda da  seçim sonucunda AKP sandıktan Anayasayı değiştirecek milletvekili sayısı ile çıkar.

 Anayasa değiştirilir..  Atatürk Türkiye sinin  egemenliğini tamamen ortadan kaldıracak başka nice yasayla birlikte, özerk yönetimler yasası da çıkar..!!

Cambaza bak..!!

Eski numaradır..!!

Çözüm ; önce CHP ve MHP nin vekillerinin ön seçim ile seçilmesini sağlamak..  sonrada CHP ve MHP nin  meclise daha fazla milletvekili sokmasını sağlamaktır.!!

Türkiye Cumhuriyetinin kaderi, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin ellerine bırakılacak kadar basit bir şey değildir..!!!!

30 Kasım 2014 Pazar

Emine Ü. Tarhan, Hoca Nasrettin, Basketbol,


 
Nasrettin Hoca bir gün samanlıkta eşeğinin semerini tamir etmek üzere eline iğneyi alır ve semeri dikmeye başlar.
Derken iğne elinden düşer.
Tabi samanlık karanlık ve iğneyi bulmak çok güç…
Samanlığın dışına çıkar ve iğneyi sokakta armaya başlar. Hoca’yı görüp de merak edenler de katılır iğneyi arama kervanına. Derken bütün mahalleli de katılır arama çalışmalarına.
Epey zaman geçmesine rağmen iğne bulunamamıştır ama mahalleliler de bulmayı gurur meselesi yapmıştır. Öyle ya, ne demek, aranan yer alt tarafı küçük bir sokak değil mi, bunca mahalleli nasıl olur da iğneyi bulamaz?
Bir yandan da söylenmeler başlamıştır.
Durumun farkında olan hoca, onları teşvik etmek için aramada onlara önderlik eder ve güya iğneyi bulmak için oraya buraya sürekli bakar.
Bir hayli zaman geçtikten sonra mahalleliden birinin aklına hocaya şunu sormak gelir:

“Hocam sen tam olarak iğneyi nerede düşürmüştün? '...!!!!!!!!

Hoca vereceği derse hazırlanan bir eda ile: “İğneyi samanlıkta düşürdüm.” deyince köylünün gözü fal taşı gibi açılır biraz da kızgınlıkla “Bre hoca, ahırda kaybettiğin iğneyi bize niye sokakta aratırsın?
Hoca gayet sakin “Niyetim kötü değildi ama orası karanlıktı burası aydınlık”

  Türkiye deki en köklü parti olan ve Atatürk devrimlerini simgeleyen 6 oku ambleminde kullanan, hali hazırda ülke çapındaki yapılanmasından dolayı iktidarı alma ihtimali en yüksek parti olan CHP içindeki Ulusalcılar,,, iğneyi samanlıkta kaybedip.. dışarıda arıyorlar.!!

Emine Ülker Tarhandan sonra  Emrehan Halıcı da yeni parti kurdu.. E- Parti parlak bir fikir gibi duruyor.. Nasılsa siyaset karşı olduğun partiyi eleştiren haberleri/fotoları sosyal medyada paylaşmaktan ibaret oldu..!! 
Türkiye gündemiyle masa tenisi topu gibi oynayan iki taraftan biri iktidar gücüyle..  diğeri dağdaki AK-47 gücüyle el ele ülkeyi parçalanmanın eşiğine getirmişken.. Bizim romantik ulusalcılarımız liflerine kadar ayrılmak için birbirleriyle yarışıyor..
Ve hepsinde de slogan aynı.. BİRLEŞEREK KAZANACAĞIZ..!!
Halk arasında ne deniyordu buna..!? İroni mi..!? Aptallık mı..!? Farkında olmadan Ajanlık mı..!?

Geçenlerde işletmeme gelen yüksek rütbeli bir komutanıma dedim ki ; sizi 5 dakika içinde kendi özgür iradenizle bu masadan kaldırır.. tuvalete gönderir.. özgür iradenizle garsonlarla kavga ettiririm..!!!
Sen benim gelecekte yapacağım davranışlarda özgür irademi nasıl belirleyebilirsin ki gibilerinden baktı..!!
Açıkladım ; Garson elinde çay tepsisiyle gelir.. benim bir göz işaretimle o tepsi üstünüze dökülür.. siz üstünüzü temizlemek için lavaboya gittiğinizde size yardım edip kıyafetinizi temizliyormuş gibi yaparlar ve elleriyle oranızı buranıza dokunup size cinsel tacizde bulunurlar.. ve siz orada kendi özgür iradenizle garsonlarla kavga etmek durumunda kalırsınız..!!

Basketbol oynayanlar bilir.. '' adam adama markaj '' deriz.. yani oyuncuların alan kontrolünü bırakıp rakipten bir oyuncuya yapışarak  kişi kontrolü yapmasıdır.. Rakip nereye giderse sen oraya gidersin..!!

Türkiyede 5. kol faaliyetleri ( http://tr.wikipedia.org/wiki/Be%C5%9Finci_Kol ) adam adama markaj şeklinde yürüyor..!!

Kişi içinde bulunduğu şartlara göre düşünüyor ve davranıyor..!!
Şartları değiştirdiğinde.. kişilerin davranışlarını belirliyorsun.. tıpkı çay döküp tuvalete göndermek gibi..!!
Kişiler doğru yaptıklarını.. ve bu kararları özgür iradeleriyle verdiklerini düşünüyorlar..!!

Türkiye deki tüm ulusalcılar sonuç odaklı olmak zorundadır.. Romantizmle kaybedecek vaktimiz yoktur..!!
Gerçekçi olmayan, matematiğe dayanmayan, bilimsel olmayan parti kurma çalışmaları.. '' Cambaza bak oyunu'' nun devamıdır..!!
2015 seçimleri öncesi.. pusulası şaşmış.. kimliksiz kalmış.. yada KİMLİĞİ BİN PARÇAYA BÖLÜNMÜŞ.. Atatürkçü/Milliyetçi seçmenler belki bu sefer olur umuduna bağlanmak istenmektedir..!!
Bırak CHP den ayrılmayı..!!!!
Yapabiliyorsan AKP yi ele geçireceksin... Yapabiliyorsan Cemaat gibi devleti ele geçireceksin..
Küstüm alır ceketimi giderim mantığı ülkeye hiç bir şey kazandırmaz..!!
Kaldı ki adamların istediği de bu dur..!!

Devir.. ıvır zıvır tartışmalar devri değildir.. seçimlere 8 ay kalmış.. CHP nin oyalandığı şeylere bak..!!
EY CHP içindeki ulusalcılar... Tokadı CHP genel merkezindekilere atacaksınız..!!
Atatürk ; Ülkem işgal edildi.. beni kimse dinlemiyor.. ben gideyim Afrika'da kendime yeni bir ülke kurayım dememiştir.!!

CHP den ayrılıp sokakta kimliksiz kalmış romantik 'loser'ı yahut öfkeli fanatikleri etrafınıza toplayıp iktidar alınmaz..!!!

İktidar akılla, silahla, parayla alınır..!!!!

Hem dışarıdaki düşmanlarla mücadele edeceksiniz.. hem de partinizdeki hainlerle...!!!
Bıkmadan Yılmadan...!!!

İnadına CHP.. !!
CHP bizimdir..!! kimseye bırakmayız..!!!
Çünkü CHP ye şimdi de ihtiyaç vardır.. 20 yıl sonra gelecekte de ihtiyaç olacaktır..!! Kaybedilen kalenin tekrar ele geçirilmesi zordur..!

Kaleyi terk etmeyin..!!!!!!!!!!!!!!!!


12 Kasım 2014 Çarşamba

Kırat, Köroğlu'nu satar mıydı..!?


 Her yeni ilişki yeni şeyler öğretir.!

 2 aydır atlarla mesai harcıyorum.. ve at üzerine anlatılan hikayeleri, ata sözlerini, efsaneleri, türküleri şimdi daha iyi kavrıyorum.

Atın önemi sadece insanlara faydalı bir hayvan olmasından kaynaklanmıyor..!!
Yada iyi at/güzel at tanımlaması atın boyuna, dişine yapılan bir iltifat değil..!!
Asıl önem/değer, atın KARAKTERİNDEN, ZEKASINDAN geliyor..!!

İyi bir at, sahibiyle bütünleşiyor, onunla konuşuyor, düşmanlara karşı onunla beraber saldırıyor, sırtından atmıyor, bilincini kaybetmiş dahi olsan seni eve kadar götürüyor, tehlikeleri önceden hissedip sahibini uyarıyor, tembellik yapmıyor uzun mesafeleri koşuyor..!!

Bu yüzden de sahibiyle ''sevgi bağı'' kuruyor, yoldaş oluyor, arkadaş oluyor, dost oluyor..!!

Atlarda insanlar gibi.. hepsi aynı karakterde değil.. bu yüzden karakteri düzgün bir ata sahip olmak önemli bir şey.. kolay bulunmuyor...!!!! Karakteri düzgün arkadaşın kolay bulunmaması gibi..!!

Köroğlu atını bindiği araba gibi görseydi.. Bolu beyine iyi bir paraya satar.. kazandığı para ile hem daha havalı bir araba alır, hem de  kendine akıllı telefon alabilirdi..!!

Ama arkadaşını satmadı....!!

Çünkü daha öncesinde de Köroğlu'nun Kıratı Köroğlu'nu satmadı...!!!!!!!!!!!

Dostluğu, Köroğlu atına öğretmedi.. At Köroğlu'na öğretti..!!!!!!!!

Dedikodusunu yapmadı..!! hakkında kötü konuşmadı..!! onu kıskanıp içten içe, yere düşsün diye düşünmedi...!! İmkanları dahilinde Köroğlu'na yoldaş oldu..!!

At kadar bile karakteri olmayan insanlar için günümüzde her şey satılık...!!
Evdeki kedimizle yahut çevremizdeki iki elin parmakları kadar az insanla kurduğumuz ilişkiyi anlayamamaları ve kıskanmaları bu yüzden...!!!!!








30 Ekim 2014 Perşembe

Hayal, Proje, Plan, Uygulama..!!!

Neler oluyor..? Ne yapabiliriz..!!?

Önce HAYAL et.. sonra PROJElendir.. sonra PLANla.. sonra UYGULA..!!
En küçük iş adamı bile yeni yatırımlarını genelde böyle yapar..!!

Yıllar önce demiştim.. Uluslararası şirketlere yönetici olmak çok zor bir şey.. Çünkü her gelen yeni CEO, bir öncekinin yapmadığı yeni işler yapmak ve karlılığı artırmak zorunda..!

  Düşünsene... Shell' e Genel müdür oluyorsun.. ve karlılığı bir önceki yıla göre yukarıya taşımak zorundasın..!! Sen müdür oluncaya kadar senden öncekiler her şeyi keşfetmiş yapmış zaten.. ne yapacaksın da karlılığı artıracaksın..????????????

Günlerden bir gün..
İşte böyle bir soruyla ofisinde oturup kara kara düşünen Cin fikir CEO 'nun aklına, bir anda müthiş bir fikir geldi...!!!!

Dedi ki ; Holding'in toplam karlılığını artırmak için grup şirketlerinin sayısını artırıp duruyoruz..
yahu yeni şirket kurup karlılığı artırmaya çalışacağımıza.. YENİ DEVLET KURALIM..!

 Bir devlete kurucu ortak olduğunda.. o devletin tüm gelirlerine de ortak olursun..!!
Derelerine.. denizlerine.. ormanlarına.. yer altı kaynaklarına.. her şeyine ortak olursun..!!
Hem yeni devlet başından itibaren senin olacağı için.. eski devletlerde iş yaparken karşılaştığın bürokrasiden, sivil direnişlerden, seni bağlayan yasalardan da kurtulmuş olursun..!!

Önce bunu HAYAL etmeye başladılar..!
Sonra haritayı açıp dünya üzerinde bu işe en uygun yer neresi diye baktılar..!
Büyük Ortadoğu PROJESİNİ yaptılar..!

 Dağ başında oturan Barzani'ye gidip dediler ki.. siz aşiret liderisiniz bu gidişle de sizden bi b*k olmaz.. biz yeni bir devlet kursak.. sende onun başkanı olsan... ailen ve arkadaşların bakanları olsa.. bu yeni devletin gelirlerinin %20 sini 50 yıl boyunca bize verir misin..!?
Barzani dedi ki ; % 20 i yetmez.. %40 vereyim.. bi de küçük kızım var.. onu da size gelin vereyim.. hısım akraba olalım..
Yeter ki ben Yeni bir devlet kurayım.. Tarihe ilk Kürt devletini kuran adam olarak geçeyim..!!!

 Ve proje PLANA döndü..

 UYGULAMAYA geçildiğinde fark ettiler ki bu harbiden karlı bir iş.. Holdinge bağlı tüm grup şirketleri para kazanıyor..! bu proje bağlamında Komşu ülkelerdeki iktidarlar satın alınıyor.. proje içinden başka projeler çıkıyor..!!!!!!!!!!! kimi inşaat işi yapıyor.. kimi silah satıyor.. kimi tv programı yapıp satıyor.. vs.. vs..
Böylece tıkanmış dünya ekonomisi, yeniden canlanıyor..!!!!!!!!!

 ha ölen insanlar mı..!?
Canım her projede her fabrika da ölen işçi olur..! bu işin fıtratında var..!! Dünyada 7,5 milyar insan var.. Ortadoğu da ki (bağnaz, ilkel) 100 milyon insan ölse ne fark eder..!!!!!!!
Önemli olan dünyanın geri kalanında ki refah.. huzur..!!

OLAYIN ÖZÜ BU DUR..!!

İmdi gelelim bu güne..!
Bu günün hikayesi geçmişte yazıldı.. yıllardır bas bas bağırıyoruz..!!
Bu gün de, yarının hikayesi yazılıyor..!! bağırmaya devam..!!

Türkiye KAYBEDECEĞİ BİR SAVAŞA doğru sürükleniyor..!! yumurtayı yumurtaya kırdıracaklar.. Birleşik Barzanistan için..Türkiye, Suriye ve İran'ı birbirine kırdıracaklar...!!!
Piyonların ( PKK-İŞİD vs..) savaşması yetmez... atların, fillerin, Vezirlerin ve Şahların da savaşması gerekir..

26 Ekim 2014 Pazar

UKKTH nedir..!? yada (Kürtlere değil) Kürdistan'a NEDEN karşıyız..!?


 UKKTH..!! Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı..!!!

Soru 1 ;
 Senin hayatını güzelleştiren, seni mutlu kılan şeylerin içinde, yaşadığın devletin kaynaklarının fazla olması, devletinin zengin olması ne kadar etkilidir..!?

Yani sen, benzine, elektriğe, doğal gaza, eğitime, sağlığa, ulaşım ücretlerine, gıdalara.. vesair mallara,, katma değer yada diğer isimler altında alınan vergilere  maaşının % 70 ini değil de... Maaşının % 20 sini versen... yahut yaşadığın şehirde kaldırımlar güzel olsa.. hastaneler güzel olsa.. okullar güzel olsa.. parklar güzel olsa..  ne olur..!??

Ben söyleyeyim ; senin hayatın daha güzel olur kardeşim.. daha mutlu olur.!! Hafta sonu ailenle pikniğe gitmek için benzin hesabı yapmazsın.. çocuğunu özel okula gönderemedin diye üzülmezsin.. annen hasta olduğunda iyi bir hastane de yatıramadım diye kahrolmazsın..!!

 Bireysel olarak hayatını kurtarmak için hukuk dışı yada ahlâk dışı yollara sapmazsın...!!!

Soru 2 ;
Türkiye Cumhuriyeti devleti 75 milyon nüfusla, Keban barajıyla, Dicle ve Fırat nehirleriyle, Mardin'in turistik sokaklarıyla.. Urfa'nın  ovalarıyla.. doğunun yer altı zenginlikleriyle mi daha güçlü ve zengin olur, yoksa bölünmüş, kaynaklarının ve nüfusunun yarısını kaybetmiş haliyle mi..!?

Soru 3 ;
Başka bir düşman devlet Türkiye'yi İşgal etmek istediğinde ( Rusya-Ukrayna, Amerika-Irak ) 75 milyonluk büyük bir devletle mi karşı koymak daha kolaydır.. yoksa küçülmüş.. kaynakları  azalmış bir devletle mi..!?

Soru 4 ;
 Neden çocuklarına bir şeyler bırakmak için uğraşıyorsun..!?? çocuğuna/torununa miras olarak bir ev bir araba  mı bırakmak daha önemli.. zenginlik ve huzur içinde bir ülke mi..!? ( el cevap; çocuğun çalışkansa evini de alır arabasını da.. ama büyük güçlü bir ÜLKE alamaz kendine..!!

Soru 5 ;
 Dünya üzerindeki kaynaklar teoride herkese yeter.. ama pratik uygulama öyle değil.. Günün birinde senin de kapına dayanacaklar.... Birleşmiş Milletler toplantısında.. masaya gelişmiş, güçlü ülkeler sınıfında oturmak varken.. niye küçük bir ülke olarak oturayım..!!? niye diğer devletlerin, uluslar arası şirketlerin kaynaklarımı sömürmesine izin vereyim..!!?

 Soruların sayısını artırabiliriz..!!! cevapları da..!!

Türkiye'de ki Kürt nüfus CİA raporlarına göre 12 milyon civarında.. Bu 12 milyon kişi ayrılmak istediği zaman bir gün tutamayız..!! Tutmakta doğru değil..!!
 12 milyon kişiyi bir milyonluk ordu ile tutamazsın.. iç savaşında kazananı olmaz..!!

Amma lakin o gün gelirse,, O 12 milyon kişiye deriz ki ; Boşalt  kardeşim..!!! İstanbul'u boşalt.. Ankara'yı boşalt.. Tüm batı illerini boşalt..!!!!!!!!!!! ayrı bir devlet mi istiyorsun.. O zaman git.. orada yaşa..!! Bu topraklar nüfus mübadelesini çok gördü..!! Hiç sorun yok.. tekrar yaparız.. mübadele süresi bittiğinde batıda kalan herkesin kafasına sıkarız...!!!!
Kimse savaşçılığıyla tarihe damga vurmuş Türkleri denemeye kalkmasın..!! Yaptık.. yine yaparız..!!

Lakin şu an Türkiye de  yaşayan 12 milyon Kürt'ün ayrılmak gibi bir derdi yok..!! PKK sempatizanı olan 300-500 bin Kürt.. tüm Kürtler adına konuşup Ülkemde ki Huzuru ortadan kaldırıyor..!!

 Hayattan beklentisi olmayan.. bir baltaya sap olamamış.. sokaklarda kimsesiz kalıp kimlik bunalımını yada aidiyet duygusunu da örgüte üye olup gidermiş.. yahut evdeki aile baskısından kurtulmak için dağa çıkmış bu 300-500 bin Kürt'ü kullanarak,, Türkiye cumhuriyetini parçalamak isteyen Hainler, işbirlikçiler, para ve lüküs hayat için anasını dahi satacak karakterde olan besleme liberaller, Ülkemde ki huzuru, güvenliği ortadan kaldırıyor..!!

UKKTH ın anlamı.. Tüm ulus adına konuştuğun zaman vardır..!! Mustafa Kemal gibi...!! Yabancı devletlerin istihbarat servislerinin taşeronluğunu yaptığın zaman değil..!!

Kürtler hep beraber bir ulus olmak istiyorsa.. Batı illerini boşaltacak...!!! gidecek kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri topraklarda Barzani ailesinin liderliğinde yaşayacak...!!

Eğer Yaşayabilirlerse..!? Eğer Ortadoğu'da kurulmuş bir uydu devlet olarak bağımsız kalabileceklerine.. barış ve huzur içinde yaşayabileceklerine inanıyorlarsa.. yarın işid gibi başka manyaklar kafalarını kesmeye başladığında kendilerini koruyabileceklerse...!!

İmdi..  Ya Türkiye cumhuriyetinde yaşayan 70 milyon bu 300-500 bin tetikçiye teslim olacak..!!
Yada 70 milyon bu 300-500 bin tetikçiyi tükürükle boğacak..!!!

Ve ilk tükürüğü, bu ülkede yaşamak isteyen Kürtler atacak...!! Kapıda ki köpek kudurursa, önce ev sahibi vurur..!! ev sahibi vurmaz ise...!!! ''çarşıda köpek ölür.. belası eve gelir...!!''

19 Ekim 2014 Pazar

Beyaz yaka Sendromu..!! yada İntihar bir çözüm mü..!?


35 yaşında İntihar ederek yaşamına sona veren Mehmet Pişkin'in anısına...!

İntihar; isim, ( intihar:ın ) Arapça, Bir kimsenin toplumsal ve ruhsal nedenlerin etkisi ile kendi hayatına son vermesi. (TDK)

İntiharı tek bir başlık altında tanımlamak doğru değil sanırım. İntiharı nedenlerine göre  sınıflara ayırmak gerekir. ( intihar ettiği döneme kadar normal (!) birisi olarak yaşayan kişiler için..! )

a) Kendini cezalandırma..! ( CEZA İNTİHARI )
b) Yaşam sevincinin/amacının ortadan  kalkması ve yaşamanın gereksiz olduğunun düşünülmesi..! (UMUTSUZLUK İNTİHARI )
c) Kendini Tanrı'nın yerine koyma yada süper kahramanı oynama..! (GÜÇ İNTİHARI)
d) Seni sevdiklerini ama aynı zamanda mutsuzluğuna sebep olduklarını düşündüğün insanları cezalandırma..!! (İNTİKAM İNTİHARI )
e) Bulunduğun durumdan çıkamama ( ÇARESİZLİK İNTİHARI )

İntihar eyleminin gerçekleşmesine yukarıda ki nedenlerin biri yahut aynı anda hepsi de sebep olmuş olabilir. Yine de her intihar vakasının dominant ( belirgin/baskın) bir rengi vardır.

A- Ceza İntiharı ;  Kişinin sebep olduğu olayların sonucunda sevdiği insanlara verdiği zarar/mutsuzluk dan dolayı kendini sorumlu tutması.. buna sebep olan kişiyi ( yani kendini ) ölümle cezalandırması..!! (Ör: Batan iş adamları yahut ölümle sonuçlanan kazaların sebebi olma..)
  Çözüm;  Kişinin sebep olduğu olayla ilgili KENDİSİNİ AFFETMESİNİ sağlayacak yönde yapılacak sık konuşmalar.. Butterfly effect..! yani zamanda geriye yolculuk yapsan bazı şeyleri değiştirebilirsin.. ama belki  daha kötü sonuçlara ulaşabilirsin..!!

B- Umutsuzluk intiharı ; Kişinin Arzu ettiği sonuca ulaşamamasının yarattığı mutsuzluk. Herhangi bir şeye ( bir konu yahut bir insan ) konsantre olan ve bu amaç için yoğun çaba sarfeden birisinin istediği sonucu elde edemeyince yaşamaktan vazgeçmesi...!  (Ör. sevgiliden karşılık bulamama yahut üniversite sınavını kazanamama..! ) Hayatın amacı O, O da olmuyorsa yaşamanın anlamı yok duygusu.!
 Çözüm ; Kişiye yaşamın tek boyutlu olmadığının.. İKAME DUYGULARın ve AMAÇLARın da olduğunun anlatılması.. gösterilmesi..!! Hayatın diğer güzel yönlerinin gösterilmesi..!

C- Güç İntiharı ; Kişinin  bulunduğu çevresel ortalamanın üzerinde bir güzelliğe/zekaya sahip olması..!!!!! Başlangıçta bu avantajlara sahip olduğu için diğerlerine oranla kariyer basamaklarını hızlı çıkması..!! Bu sürecin içerisinde ulaşabileceği zevklerin tamamını tatması....!! ve yukarıya doğru tırmanan bu sonsuz sarmalda kişinin kapasitesinin sınırlarına gelmesi..!! Sahip olduğu hayatın/şeylerin sürekliliğini sürdürebilmek için kendinden tavizler vermesi..!! ( tavize örnek; müşteriye/amirine küfür etmek isterken aldığı eğitim ve amaç gereği gülümseyerek konuşmaya devam etmesi ve bunu uzun yıllar yapması )  ve taşınan bu yükün ( mükemmeli oynama- tanrıyı oynama-istersem yaparım, yükü ) ağır gelmesi..!! ve bir anda bu yükü omzundan atma..!

  Bu tür intihar vakalarını sirkte lobut çeviren cambazlara benzetebiliriz.. kişi her seferinde bir lobut fazla alarak gösterisini diğer insanlara sunar.. Alkış alır.. ve lobutların sayısını artırır.. alkış alır ve lobutların sayısını biraz daha artırır.. Lakin sayı arttıkça lobutları yere düşürmeden çevirmek zorlaşır.. sarfettiğin enerji artar.. yorgunluk hissin katlanır.. ve bir süre sonra sınırlarına gelirsin.. lobut çevirmekten yorulursun..  Bırakmak istersin ama fark edersin ki her bir lobut senin çevrende o zamana kadar yaptığın.. söylediğin.. değer verdiğin '' şey'' lerdir.. ve sen bıraksan da onlar seni bırakmayacaktır..!! kendini sorgulamaya başlarsın. Ne için dersin..! bu zamana kadar zaten hepsini tattığını düşündüğün zevklerin tekrarı için mi..!? seyrettiğin filmleri tekrar tekrar seyretmek için mi..!? Ve bir anda bırakırsın..! ve şovun finalinin de ayrıcalıklı olması için İntihar edersin..! çünkü sen diğerlerinin yapamadıklarını yaptın hep...!! basit bir fani gibi yaşlanıp ölümü bekleyemezsin..!! ölümün bile senin kararın olmalı.. çünkü sen Tanrısın..!!!
 ( bu tip intiharlara örnek dışarıdan çok başarılı gözüken iş adamları.. sanatçılar... uyuşturucuyla altın vuruş yapan pop starlar..)

Çözüm ; On-Off..!!!! Kendini Tanrı gibi gören kişileri etkilemek çok zordur..!! bu yüzden böyle bir kişiye yapabileceğiniz en büyük iyilik yukarıdaki yazıyı okutmaktır.. yada damdan düşen birileriyle zaman geçirmesini.. rakı içip sohbet etmesini sağlamaktır. ON-OFF.. yani yeniden başlangıç ayarlarına dönmek..  ne demek..!? onlar anlayacaktır..! On-Off.. kağıtların yeniden karılması.. belki başka bir Coğrafya da hayata devam edilmesi ama bu sefer hayatta neyin gerçekten değerli olduğunu deneyimleriyle öğrendiği için de eline aldığı lobutların bir yük olarak algılanmaması,,,,, olacaktır.!

D- İntikam intiharı ; Kişinin kendi hayatını değil kendisini seven insanların hayatını yaşaması..!! kendisini seven insanların yönlendirmesi/baskısı ile istemediği şeyleri yapması.. bir süre sonra da yapmaktan hoşlanmadığı yani kendini mutsuz eden şeylere başkaları (kişiyi seven )insanlar sebep olduğu için onlardan intikam alması..!! Onların en çok değer verdiği şeye.. yani kendisine zarar vermesi..!! ( örnek ; zengin aile çocuklarının intiharı )

Çözüm.. Kişileri ÖZGÜR bırakmak.. kendi istedikleri hayatı yaşamalarına izin vermek.. Onları bir hamur gibi görüp kendi istekleriniz doğrultusunda yoğurmaktan vazgeçmek..!!

E- Çaresizlik intiharı , kişinin içinde bulunduğu durumda acı çekmesi ve bu acıdan  kurtuluşunun sadece ölümle mümkün olacağını düşünmesi..! ( örnek ; feodal yapıda evli bir kadının kocasının şiddetinden dolayı acı çekmesi ve kurtuluş için  intihar etmesi- yahut tedavisi olmayan bir hastalıktan dolayı  çektiğin acıya son verme)
  Çözüm ; Hukuktan, devletten faydalanmak..!  Kişinin alternatif hayatını yaşayabilmesi yahut sorununa çözüm bulabilmesi için ona yardım etmek..!! belki para belki yeni bir kimlik vermek..!

SONUÇ ; İntihar yaşamın içinde var olan bir kavramdır..! pek çok kişinin yaşamının belli bir döneminde şakayla da karışık olsa düşündüğü.. aklına getirdiği bir duygudur.
 Çevremize dikkatli baktığımızda yukarıda sıralamaya çalıştığım maddeleri yaşayan pek çok insan görürsünüz.. Bu pek çok insanın topluca intihar :) etmemesinin sebebi yaşadıkları duygunun şiddetinin azlığındandır..!! çünkü her insanın içinde az da olsa intihara bir eğilim vardır..!!
İş bu yüzden semavi dinler, İntiharı büyük bir günah kabul eder..!! az rastlanan bir şey olsaydı semavi dinler bu konuya bu kadar önem vermezdi..!

'' Yaşam sunulmuş bir armağandır insana ''

** Her ne olduysa oldu.. biz seni affettik.. sende kendini affet!
** O çok değer verdiğin ''şey'' bugün ki yaşında ve konumunda senin için değerli.. 5 yıl sonra bugün yaşadığın duygulardan dolayı düşündüklerine güleceksin..!! ne kadar aptalmışım diyeceksin..!!
** Tanrı yada süper kahraman değilsin.. olamazsın..! sadece diğerlerine oranla daha şanslıydın.. hepsi bu. Bu kadar abartma :)
** İki yanlış bir doğru etmez..! seni sevenler yanlış yapmış olabilir.. ama seninki de yanlış..!! kaç kurtul.. istediğin hayatı yaşa.. kaçacak kadar cesaretin ve kendine güvenin yoksa.. seni sevenleri suçlama!!
** Bitmeyecek acı yoktur..!! her şeyin çaresi  vardır..!!

18 Ekim 2014 Cumartesi

Aşk..Güven..Özgürlük..!


Aşk.... Sevgi... Güven... ve Özgürlüğe dair..!!

1- '' Nasıl kafa sayısı kadar düşünce çeşidi varsa.. Kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır..!! ''

 2- Aşk/Sevgi bencildir..!!!! yani siz karşı taraf mutlu olsun diye sevmezsiniz..!!!!! Siz kendinizi mutlu etmek için aşık olursunuz..!! karşı tarafın bundan haberi dahi olmayabilir..!! denizi sevmek gibi.. çiçeği sevmek gibi..!!

İş bu yüzden.. karşı tarafın sizi mutsuz eden tercihlerine.. '' ama ben seni seviyorum '' diye cevap vermek komik olur..!!
Bir kişiyi sevmek.. sevdiğiniz kişiye değil.. Size sorumluluklar yükler...!! Yani karşı taraf size şunu söyleyebilir... '' ama beni sevdiğini söyledin..!! ''

  Seven ve sevdiğini ifade eden kişi sorumluluk altına girer.. sevilen değil..!! ( not; bu çocuklarınız için de geçerlidir..!! )
Özetle; bir kişiyi sevmeniz.. kişiye değil.. size sorumluluk yükler..!!

3- be freeman ( hür adam olmak ) dan kastedilen.. cinsel özgürlük değildir..!!!
İstediğin yere gidebilmek..! istediğin kişiye istediğin cümleyi kurabilmek..! zamanını istediğin şekilde geçirebilmektir..!! Bunun için bekar/yalnız adam olmak gerek şart değildir..!!
  Ekonomik özgürlük.. zihinsel özgürlük.. hayata dair arzulardan vazgeçebilme özgürlüğü.. kendinize güven.. vs.. vs.. sizin özgürlük alanınızı belirleyen temel şeylerdir...!!
 ( örneğin taş taşır karnımı doyururum arabaya binmem otobüse binerim diyebilen bir adam... müdürüne yahut başbakana istediği lafı söyleme özgürlüğüne sahiptir..!! kendine güveni olmayan adam.. ne zihninde.. ne de gerçek hayat da.. özgür olamaz..!!)

4- Kişi kendisini neyin mutlu ettiğini bilmekle yükümlüdür..!! bu yükümlülüğünü yerine getirmemiş.. ( yani kendisini neyin mutlu edip etmediğini öğrenememiş ) kişiler.. yaşı kaç olursa olsun.. henüz ergendir..!!

5- Özgürlüğünü elde etmiş kişiler.. kadere.. çevreye müdahale eder.. kendisine sunulanı kabullenmez..!! Kendi yolunu kendisi çizer...!!!

6- Kişi kendisini yahut çevresini, her zaman kontrol edemeyebilir.. Tıpkı saçının uzamasını... yahut kalbinin atmasını kontrol edemediği gibi..!!! kişinin içinde- aynı zamanda dışında- bir güç.. bazen kişinin kontrolünü ele alır..!!!

7- Victor Hugo ;
'' Hayatta arzu ettiğim ve bana hayatı sevdiren iki şey vardır.. AŞK ve HÜRRİYET..!
Aşk uğruna icap ederse hayatımı veririm.. Ama Hürriyet uğruna... Aşkımı da feda ederim..!! ''

8- Özgürlük; bazı kişiler için ( yada her kişide bazı konular için ..!! ) yerine başka hiç bir şeyin konmayacağı kadar değerli bir kavramdır..!! Bunu sizin anlamıyor olmanız.. onun size ihanet ettiği anlamına gelmez..!!!

9- Özgürlük ; tercihlerinizin ''bileşke'' sidir..!! bazen bileşke kuvvet sizi köleliğe çekebilir..!!

10 - Yazdıklarımı anlamıyorsanız..!! televizyon seyretmeye devam edin..! kendisiyle barışık yaşamak.. en büyük mutluluktur...!!!!

12 Ekim 2014 Pazar

Kürt Meselesi (2)


 Bilmeyenler için hikayeyi hatırlatalım.

Sirkten bir fil kaçar ve KÖRLERİN yaşadığı bir köye gelir. Tüm köy halkı bu hayvanı tanımak için köy meydanına toplanır ve kör oldukları için elleriyle fil'e dokunarak filin nasıl bir hayvan olduğunu anlamaya çalışır. bu arada sirk görevlileri gelir ve kaçan fili alır götürür.
Köylüler kahvede filin nasıl bir hayvan olduğu konusunda tartışmaya başlar..!!
Dişine dokunan der ki ; fil mermer gibi sert bir hayvandır...!!
Hortumuna dokunan der ki ; fil boğa yılanı gibi uzun bir hayvandır...!!
Bacaklarına dokunan der ki fil  sert derisi olan çınar ağacı gibi bir hayvandır..!!

Kürt meselesinde herkes baktığı yerden görüyor..!!

İşe kavramları düzeltmekle başlayalım.

1-Kürt olduğu için yani sadece ırkından dolayı bu ülkede hangi kişiye bir Laz'a bir Gürcü'ye bir Ermeni'ye bir Türk'e davranıldığından farklı davranılmıştır.!?? Yahut bu gün bir kürt benim yaptığım neyi yapamamaktadır.!? (anadilde eğitim demeyin verecek en az 20 cevabım var)
Bu yüzden Türkiye de Kürt meselesi yoktur.. Güney doğu meselesi vardır..!!

2- Eğer Türk halkında  Kürt'e düşmanlık gibi bir şey olsaydı.. yahut PKK nın yaptıklarından Kürtler sorumlu tutulsaydı..  oğlunu vuran komşusuna intikam için mermi yağdıran Karadenizli.. ilk şehit cenazesi geldiğinde de kürt kahvesine dalar, oğlunun kanını yerde bırakmazdı..!!!!!!!!

3-  Tüm Kürtler adına konuşma yetkisini PKK ya kim verdi..!?? PKK dışı kürt oluşumlara yahut PKK yı desteklemeyen Kürtlere karşı PKK nın geçmişte yaptıkları cezalandırmalar (örn; korucu köylerini yakmalar) herkesin malumudur..!! nerde demokratlık..!?? nerde insalcıllık..!?

4- Partiye Karkeren Kürdistan.. Kürdistan işçi partisi.. ilk yıllarında sol söylemle çıktı..  İlk yılları dahil olmak üzere 30 yıldır hangi Anti kapitalist.. anti emperyalist eyleme imza attı..!? Hangi emperyalist ülkenin aleyhinde eylem yaptı.. !?  Kan bağına, ırka dayalı politika üretmenin neresi demokratlık neresi solculuk..!!!

5- PKK nın bağımsızlıktan/özgürlükten anladığı nedir..!?? Bu gün Uluslararası uyuşturucu baronlarına kuryelik yaparken, bunu mecburiyetten (harekete finans sağlamak için vs..) yaptığını söylüyor..!!! demek ki Yarın mecbur kaldığında başka şeyleri de çok rahat yapabilir..!!??
PKK nın etiği de.. kuralları da.. yasaları da.. kendi çıkarına göredir..!? çıkarına aykırı davranan herkeste düşmandır.. Ajanlıkla suçlanır ve öldürülür..!!

6- 30 yıl boyunca PKK nın yarattığı terör olmasaydı.. bu gün yaşadığımız ülke ekonomik olarak daha güçlü olur muydu..!? bu gün siyasal olarak daha huzurlu olur muydu..!? bu gün kürtler daha fazla güvende olur muydu..!!?? evet olur du..!

7- Kürt realitesini yaratan PKK nın yaptığı silahlı eylem midir..!? Yoksa Dünyanın teknolojik ve siyasal olarak değişimi midir..!? Yani PKK hiç olmasaydı  binlerce yıldır yaşayan kürtler bu gün tamamen asimile mi olmuş olacaktı..!?? dilleri unutulmuş mu olacaktı..!? şarkıları.. yemekleri.. kıyafetleri.. töreleri unutulmuş mu olacaktı..!?
 hayır.. tam tersine çok daha fazla gelişmiş olacaktı.. Çünkü Türkiye nin geri kalanı bu hareketi Bir tehdit olarak algılamayacaktı..!?
elinde silah olmayan insanların olduğu.. yollara mayın döşenmeyen.. öğretmenleri öldürülmediği bir bölgeye turistler de daha fazla giderdi.. sanayi de..!!!
Kürt gençleri de  köylerini terkedip büyük şehirlerde huzurlu güvenli bir yaşam arayışı için göç etmezdi..!! 

8- Ortadoğu da bunca film dönerken...!!!!! Hiç bir Kürt'ün aklına şu soru gelmiyor mu..!?
   Bunca yıldır diğer devletler size neden yardım ediyor..!? Kürtleri çok sevdiklerinden mi..!? Kürtler dünyanın en nadide ırkı olduğu için mi..!? Bu kadar mı salaksınız..!! dağda onbinlerce adamı bakıp beslemenin.. onlara silah ilaç bulmanın.. yurtdışında örgütlenmenin.. vs..vs.. Apo'nun muhteşem aklıyla olduğunu mu düşünüyorsunuz..!??  Kürtlerin kendi öz gücüyle yada davalarına olan inancın kuvvetiyle mi bu kadar işin 30 yıldır sürdüğünü zannediyorsunuz..!!?? siz neymişsiniz be..!!!!

9- Tekrar edelim.. batı illerimizde yahut Avrupa da yaşayan kürtler, bir türk nasıl yaşıyorsa öyle yaşamaktadır.. Doğuda yaşayamamalarının sebebi.. Türkler değil.. başka devletlerin istihbarat örgütlerine tetikçilik yapan eli silahlı PKK lılardır..!!

10-  ve son olarak ; Atatürk Türkiye'si bu ülkede yaşayan Rum, Ermeni, Kürt vesair tüm ırklar ve tüm din/mezhepler için huzur içinde yaşayacakları en doğru adrestir..!! Atatürk Türkiye'si yıkılırsa herkes altında kalır..!! tarihte örnekleri mevcuttur..!!

8 Ekim 2014 Çarşamba

Tespit, Tedbir değildir..!


'' TESPİT, TEDBİR DEĞİLDİR...!!! ''

Hastalığı dışarıda tutmayı beceremedik..!
Hastalığı ilaçla tedavi etmeyi beceremedik..!!
Hastalık çok ilerledi...!!...
Şimdi Hastalığı cerrahi müdahaleyle tedavi etmekten başka şansımız yok..!!


Önce on-off
yani aç-kapa.. yeniden başlat...!!

1-Hastalığın nedenlerini sırala..!!
2- Hastalığa sebep olan VİRÜSÜ/MİKROPU belirle..!!
3- Tedaviye engel olan nedenleri ortadan kaldır..!!
4- Hastalıklı organı/organları tespit et..!!
5- Eline bıçağı al.. ve kes at...!!

nasıl yapacağını bilmiyorsan.. bilenlere danış..!!

her ilçe, her mahalle, kendi içinde
üzüm taneleri birleşir salkım olur..!!

yada otur kafana bomba düşmesini beklemeye devam et..!!

NOT; Aydınlar, yazarlar-çizerler neden önemliymiş..??
Hukuk adamları neden görevini tam yapmalıymış...??
Ülke güvenliğini sağlayacak kurumlar, güvenlik açığını bilerek yaratırsa ne olurmuş..??
Tüm ırkların, inanç ve mezheplerin huzur içinde yaşaması için Atatürk Türkiye'sinin korunması neden önemliymiş..??

Şimdi daha net anlaşılıyor sanırım..!!

'' Eğer bir millet iktidarda bulunan kişilerin şereften, onurdan, ahlaktan yoksun davranışlarını, hırsızlığını yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet bir gün vatanını da yitirir.'' Machiavelli

3 Ekim 2014 Cuma

Savaştan daha kötüsü var mı !? VAR..!!


SAVAŞTAN DAHA KÖTÜSÜ VAR MI..!? VAR..!!!

 SAVAŞTAN DAHA KÖTÜ ŞEY.. KAYBEDECEĞİN BİR SAVAŞTIR....!!!!!!!

2-3 sene önceydi.. Bir komutanıma dedim ki. ; ne yapmalıyız.. sokağa çıkıp deliler gibi koşarak, '' savaşa gidiyoruz..!!! savaşa gidiyoruz..!!! '' diye bağıralım mı ..?
- güldü.. yok canım dedi..!
...
Yine 3 sene önce politikacı bir ablam sordu.. savaşa gidiyoruz diyorsun.. kimle savaşacaz peki..? dedim ki Suriye üzerinden İranla..!!
- güldü.. yok canım dedi..!!

bir ay önce ordumuzda görevli müfettiş bir albayla konuşuyoruz.. dedim ki savaş çok yakın... sizlerin bu konuda bir hazırlığı var mı..?
- güldü.. yok canım dedi..!!

bu gün tezkereyi çıkardılar..!! ve hâlâ işid tehlikesi falan deyip aklımızla alay etmeye devam ediyorlar..!!

İŞİD kim kardeşim.. PKK kim..!?? Ateş olsalar ne kadar yer yakarlar..??

 Elinde kalaşnikoftan başka silahı olmayan, helikopteri, tankı, uçağı ve en önemlisi MERMİ FABRİKASI, olmayan 20-30 bin adam, bir ülke ordusu karşısında ne yapabilir ki..???
üç beş terör eylemi.. üç beş saldırı.. ne ekonomiyi çökertir..ne de kitlesel ölümlere yol açar..!!!

Bizim savaşa gidiyoruz derken kast ettiğimiz işid yada pkk değildir..!!!!!
her ikisi de Dünya yada Türkiye için ciddi bir tehdit değildir...!!!

Tehdit; hava sahası Rus füzeleri tarafından korunan Suriye'dir..!
 Tehdit; uçağı, helikopteri, tankı ve 20 -30 MİLYON savaşçısıyla sakıncalı ülkeler listesinde olan ve Çin tarafından desteklenen İran'dır...!!!
Tehdit; yıllardır barış içinde yaşadığımız komşularımızla bizi savaşmaya zorlayan NATO dur..!!! ABD dir..
Tehdit ; savaşı film zanneden badem akıllılardır..!!

3. dünya savaşı başlayalı çok oldu.. lakin, 12 yıldır iktidar koltuğunda oturan bu badem akıllılar,, kafalarına bomba düşmeden anlamayacaklar...!!

savaşı film zannedenler için hatırlatalım.. Savaş filmlerinde oyuncular öldükten sonra kalkar, üstünü değişir.. parasını alır hayatına devam eder..!!

 SİZİN OĞLANLARINIZ GERİ DÖNMEYECEK...!!! EŞLERİNİZ DUL..!! TORUNLARINIZ YETİM KALACAK...!!

DURMAK YOK... YİMEYE DEVAM........!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

dip not; ulan bir tane televizyon yorumcusu yada köşe yazarı da çıkıp SORMUYOR..!??
kardeşim biz bu savaşa NEDEN girmek zorundayız, girmesek ne olur diye..!!??
ÇÜNKÜ ALAYI SATILMIŞ.. ülkemin aklını sabah akşam karıştırıyor..!!

28 Eylül 2014 Pazar

İş Veren - İş Gören


İşverenlik yahut İşgörenlik mülkiyetle ilgili bir kavram değildir..!!
İş veren ve iş gören kavramları tam anlamıyla ruhla karakterle ilgilidir..!!

İş gören ruhlu insanlara yapmaları gereken işi sürekli birileri söyler...
İş veren ruhlu birisi önce yapılması gereken işi tespit eder.. sonra kendisi yapar.. işlere yetişemediği zaman yanına yardımcılar alır.. ...
sonra yapılması gereken işlerin çokluğuna göre yanındaki yardımcıların sayısını artırır.. bir süre sonra kendisi fiili iş yapmayı bırakır ve İş Gören ruhlu yardımcılarına İş Vermeye başlar..


Normal piyasa koşullarında İşverenlik yahut patronluk dediğimiz şey bu dur..!!

Lakin Özal'dan sonra yeni bir patron tipi çıktı.. devlet kaynaklarını yağmalayarak yahut müşteriyi kandırıp B malını A malı diye satarak yahut kayıt dışı işler yaparak hak etmedikleri zenginliklere ulaşan bu yeni tip iş adamları İş verenlik/patronluk kavramını sadece paraya indirdi..

Oysa borsada para kazanmak iş verenlik değildir.. yahut icraya düşmüş malları ucuza alıp pahalıya satarak para kazanmak iş verenlik değildir.. yahut imar planında oynama yaparak rant üzerinden para kazanmak iş verenlik değildir..!!

Bu yüzden biz paraya değil.. adama saygı gösteririz..!!!!

Herhangi bir proje üretip değer yaratmayan bu yeni tip iş adamları, tahta kurusu gibi her yanı sarmış.. ülkemi kemirip duruyor...!!

19 Eylül 2014 Cuma

ŞEHİT KİMDİR..? İT OĞLU İT KİMDİR..!?


Bir köy düşünün, insanlar mısır yetiştiriyor, hayvanları var, tarlalarda çalışıp, avlanıp mutlu mesut yaşıyorlar..!

Sonra bir senesinde komşu köylerde kuraklık oluyor..!! komşu köylerde az mısır yetişiyor..!!
Bizim köyün ehteyarı diyor ki ; bu sene kuraklık var.. diğer köylerden gelip mısırımızı çalmak isteyebilirler.. herkesin KENDİ TARLASINI ve MISIRINI ...koruması lazım..!!
Başka bir ehteyar diyor ki ; Arazilerimiz geniş herkes tek başına arazisini koruyamaz..! bu yüzden herkes bir oğlunu versin.. onlarda köyün sınırlarında sırasıyla nöbet tutsun..!!!!! haydutlara, haramilere, hırsızlara karşı köyümüzü korusun..!! aramızdaki avcılarda bu gençlere nasıl silah kullanılır bunu öğretsin..!!

Ve o sene öyle yapıyorlar.. sınırların korunduğunu gören haydutlar da mısırı çalamıyorlar..!! ve köylü anlıyor ki.. bu faydalı bir şey, bu yöntemi her sene yapmalılar..!!


 Sonra köyde bir gün salgın hastalık oluyor.. aralarından biri dağlarda bulduğu bir otu kaynatıyor ve tüm köylüye içirerek köyü hastalıktan koruyor..!!
Ona da diyorlar ki sende artık tarlaya çalışmaya gitme.. sen hep dağlarda gez ki başka şifalı otlar da bulabilesin.. biz senin ailene bakmak için kendi yetiştirdiğimiz mısırdan birazını senin ailene de veririz..!!!

ve sonra benzer konularda da aynı yöntemi kullanıyorlar.. ortak ihtiyaçlarını gidermek için aralarından birini seçip o iş için görevlendiriyorlar..!! kimi çocukları eğitiyor.. kimi sınırları koruyan oğlanlar için yemek pişirip onlara dağıtıyor..!!

İşte yaşadıkları köyün daha mutlu daha huzurlu yaşaması için çalışırken ölen insanlara biz ŞEHİT diyoruz..!
Millet tarlada çalışırken, yahut dış sınırlarda nöbet tutarken..
Önceleri gizli gizli, sonraları yalanla dolanla, köyün ambarından mısır çalanlara, köyün topraklarını başkalarına peşkeş çekenlere, köyün suyunu satıp, parasıyla da yan köyde hovardalık yapanlara da..


  BİZ VATAN HAİNİ YAHUT İT OĞLU İT DİYORUZ..!!!!!!!!!!!!!!

 

14 Eylül 2014 Pazar

Anonim Sanatcılara..!!

KADEH KALDIRIYORUM..!!

Ataol Behramoğlu'nun 1980 darbesi sonrasında yaptığı bir tespit vardır.

Der ki ; sanatı yasaklamak anlamsızdır..!!!!! çünkü sanat (üretilen ürün) kötüyse, insanlar tarafından benimsenmez ve zaman içinde kaybolup gidecektir..!! eğer üretilen sanat iyiyse ve toplum tarafından benimsenirse.. sen ne yaparsan yap onun yayılmasını engelleyemezsin.. gizli gizli.. kulaktan kulağa ...yayılır...!!!
Yani her koşulda sanatı yasaklamak anlamsızdır..!!

Demem şu ki ;
Sanatçı; yeni bir görüş... yeni bir düşünce.. yeni bir yöntem.. yeni bir tespit yapan kişidir...! yeni keşfettiği bir şeyi sanatın herhangi bir dalıyla anlatabilir..!! yahut eski bir düşünceyi yeni yöntemlerle anlatmayı deneyebilir..!!

İş bu yüzden sanatçılar toplumda ki en değerli kişilerdir.. çünkü sanat insanlığı ileri taşır... bilimin önünde yürür.. bilim adamlarının hayallerini genişletir.. ufuk açar..!!

''Deniz altında yirmi bin fersah'' yazıldığında henüz denizaltı icat edilmemişti..!! yahut 1984 romanı yazıldığında sokaklar kameralarla kontrol edilmiyordu..!!

Eğer bir bilgi güzel ve doğruysa topluma yayılır..!! ata sözleri gibi.. anonim türküler gibi..
Ve Biz biliriz ki.. her anonim sözünün bir mucidi vardır..!! o sözü ilk defa yaratan bir kişi vardır..!! isimlerini bilmemize gerek yoktur..!! ruhları bizimledir..!!!

Tüm anonim sözlerin, şiirlerin, türkülerin, yaratıcılarını anıyor ve onlara kadeh kaldırıyorum..!!!

13 Eylül 2014 Cumartesi

Profosyonel Ordu..!!!


SUBAY KİME DENİR.. KADASTRO MEMURUNDAN FARKI NEDİR..!?


Yıllar önce Ankara'daki ofisimde 2-3 arkadaş oturuyoruz.. aramızda emekli subay bir abimizde var.. Çuval olayı yeni olmuş.. ve konu çuvala geldi..!
Ben dedim ki ; aferin tim komutanına,, soğuk kanlı davrandı,, bir çatışmaya izin vermedi.. emri altındaki askerlerin hayatını korudu.. ve belkide Türkiye'nin bu bahaneyle savaşa sokulmasını engelledi...!!!
...
Emekli subay abimiz ( yaşı 70 e yakın) dedi ki ; oğlum öyle değil..!! bir tim komutanı çatışma çıkardı diye.. yahut manyak bir F-16 komutanı Atina'ya daldı diye iki ülke arasında savaş çıkmaz..!!! buna sebep olan kişi yakalanır ve cezalandırılır... iki ülke arasında savaş başka nedenlerle çıkar..!! ve savaştan önce ambargolar başlar.. elçilikler boşaltılır.. yani sen savaşın çıkacağını en az 6 ay önceden anlarsın..!!
O subayların orada ölmesi gerekiyordu..!! ama ölemediler..! Çünkü arabalarının taksiti bitmemişti.. çocuklarının okulu,, eşlerinin tatil planı vardı..!!!!!!!!!!!

Yani demem şu ki ;
köylü tarlada çalışır.. işçi fabrikada.. ülke olarak bir değer üretir.. barış zamanlarında askere bakar.. en güzel yerleri orduya tahsis eder.. ordu evlerinin ucuz yemeğini sübvanse eder.. ayağına postal.. sırtına palto..altına araba verir..!!!

NİYE..!?
Barış zamanlarında ( 80 yıl boyunca) ekonomiye hiç bir katkısı olmayan 200 bin subaya ben niye bakıyorum..!?
ZAMANI GELDİĞİNDE ÜLKEMİ KORUSUN DİYE...!!!!

ilk emekli subayı cezaevinde esir etmek için geldiklerinde o subay tetik elleseydi..!! peşine 300 subayı ESİR alıp Türk ordusunun ulusalcı kanadını hadım edebilirler miydi..!?
Yahut bayrağı indirenin kafasına çaksalardı..!! o bayrağı indirmeye bir daha cesaret edebilirler miydi..!??

Sorsan hepsi kendisini kahraman zanneder..!! doğuda görev yaptıkları zamanı anlatır..!!
sen doğuda teröristle çatışırken.. seninle birlikte hiç bir askeri tecrübesi olmayan 20 yaşındaki köylü çocuklarda savaşıyor..!! neyin kahramanlığından bahsediyorsun sen..!! adam üzerine mermi yağdırırken kusura bakma da sende elindeki silahla cevap vereceksin tabi ki..!!
sen doğuda 3 yıl görev yapıyorsun.. 20 yaşındaki çocukta bir yıl askerlik yapıyor..!! üstelik subay postalı giyip subay maaşı da almıyor.?
Kaldı ki.. komutan olduğu belli olmasın diye rütbesini sökerek gezen,, yahut birlik dışına çıkarken arabasına flama takamayan subaylarda gördük biz..!!!

Özetle.. askerin işi kitap yazmak değildir..!! gerektiği zaman tetik ellemeyi bilmek.. ve bu ülke için ölmektir..!!!! tarlada, fabrikada çalışıp, barış zamanlarında size bakmamızın sebebi bu dur..!!!!

Vazgeçtim ölmekten...sen tayinden korkarsan.. meslekten atılmaktan korkarsan.. kafana çuval da geçirirler.. ajan diye cezaevine de atarlar.. Bayrağı da indirirler.. Ankara'nın göbeğinde de döverler..!!

Çünkü artık sen asker değil.. Tapu kadastroda bir devlet memuru olmuşsundur..!!

3 Eylül 2014 Çarşamba

Ne zaman Anlarlar..!?



Marx der ki : ''somut koşulların somut tahlili..! ''

Lenin der ki : ''şartlar olgunlaşmadan devrim yapamazsın..!''

Her iki cümlenin de özet olarak verdiği mesaj şu dur ; insanlar içinde bulunduğu koşullara göre düşünür ve davranır.. koşullar değiştiğinde insanların davranışları da değişir..!!

Yani bu gün sistem çalışırken kime ne anlatsak boş..!!

I. Dünya savaşı öncesi İttihat ve terakki  ne anlatırsa anlatsın kimse dinlemedi..!!??

imparatorluk kaçınılmaz dünya savaşına girdi.. ( savaşa girmek mesele değil.. savaşı kazanmak mesele..!)

1918.. birinci dünya savaşı bitti.. İstanbul ve Anadolu işgal edildi..!!

1918 ile 1920 yılları arasında Anadolu insanının üzerinden..!!!!!!! ingilizi, fransızı, italyanı,yunanı geçti...!!

1920 den sonra düzenli ordu kurma çabaları ve 1922 zafer..!!

Yani demem şu ki..!! Anadolu insanının aklının başına gelmesi için..

1918 ile 1922 arasındaki 4 sene gibi anaların bacıların üzerinden geçilmesi gerekiyor..!!

1918 ile 1922 arasında İstanbul da işgal kuvvetlerinin emri altında yaşayan ve Mustafa Kemali hain ilan eden padişahın İngiliz zırhlısına binip kaçması gerekiyor..!!

yiyecek ve içecek su bulmanın değerli hale gelmesi gerekiyor..!!

İşte o zaman..!! bu badem akıllıların hepsi anlar..!!!

Hastalık ve Tedavi...!!


Hastalık ; vücudun çalışma sisteminde herhangi bir bölümün görevini yapamaması.. çalışma sisteminde ki aksama...!!

Hastalığı ne zaman anlarız..!?
CVP:  Hasta olunca..!!
Yahut (çok nadir olarak) başka bir iş için gittiğimiz hastanede tesadüf sonucu verilen kan tahlillerinde..!!
Ülkelerin, şirketlerin çalışma sistemlerinin görevini yerine getirememesi de aynı vücut  hastalıkları gibidir..!!
Ya Aydınlar.. Yazarlar-Çizerler önden tahliller yaparak hastalığı tespit eder..!! Yada hasta olup yatağa düşünce anlarız..!!!

Hastalıkları tedavi etmek için önce hastalığı yapan sebepleri bilmek gerekir..!!

Çünkü tüm ilaçlar Hücredeki sorunu gidermeyi hedefler.. Hücreyi tedavi edersen.. organı ve vücudu tedavi edersin..!!

1980 darbesi üzerine yazılan kitaplara baktığımızda genelde direniş hikayeleri ve yapılan işkencelerin anlatılması..!? aradan on yıllar geçtikten sonra bir kaç tespit de ''ülke ekonomisinin batıya bağlanmış.. kapıların küresel sermayeye açılmıştır '' şeklinde olmasıdır..!!

'' Our boys done it '' açığa çıkınca da bu darbenin Türkiye'yi batı sermayesine bağlamak için yapılan bir NATO planı olduğu tereddütsüz kabul edilmiştir..!!

AMA HİÇ KİMSE ŞUNU SORMADI..!?

DAL ( Derin Araştırma Laboratuvarı ) da Yahut  Ziverbey köşkü gibi işkence merkezlerinde neden insanlara sistematik olarak işkence yapıldı..!?

Bu sorunun cevabı bir kaç manyağın yada faşist karakterli insanların bireysel davranışı olamaz..!!! ( çünkü aynı dönemde oranı çok az olmakla beraber sağcılara da işkence yapılmış ve ceza verilmiştir. ve binlerce insana bu işkenceler yapılmıştır.)

Savaşta bile savaş kuralları vardır.. karşı tarafı esir alırsın ama ona işkence etmezsin..!!
Eğer Türk Ordusunun amacı ülkede ki karışıklıkları durdurmak ise.. tüm olaylar darbenin ertesi günü bıçakla kesilmiş gibi bir günde bitti..! yani darbe bu amacına bir günde ulaştı..!!

Lakin sistematik işkence 1980-1982 arasında bu ülkede çok şiddetli uygulandı..
Aşağıdaki rakamların ürkütücülüğü olayın vehametini ortaya koymaktadır..!!

'' 650 bin (!) kişi gözaltına alındı ...
517 kişiye ölüm cezası verildi
49 kişi idam edildi
1 milyon 683 bin kişi "fiş"lendi
Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı
30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı
388 bin kişiye pasaport verilmedi
14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı
30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti
300 kişi "kuşkulu bir şekilde" öldü
171 kişinin "işkenceden öldüğü belgelerle kanıtlandı
14 kişi cezaevindeki uygulamaları protesto etmek için yaptıkları "açlık grevi" sonucu yaşamını yitirdi
937 film "sakıncalı" bulunduğu için yasaklandı
23 bin 667 derneğin faaliyeti durduruldu
3854 öğretmenin, üniversitelerde görevli 120 öğretim üyesinin ve 47 hakimin işine son verildi
7233 devlet görevlisi bölgeleri dışına sürüldü
1402 sayılı yasa nedeniyle 9400 kişi kamu görevinden atıldı ya da sürüldü
Gazetecilere toplam 3315 yıl 6 ay hapis cezası verildi
İstanbul"da gazeteler toplam 300 gün yayımlanmadı
13 büyük gazete için 303 dava açıldı
Gazeteciler hakkında toplam 4000 yıl hapis cezası istendi
300 gazeteci saldırıya uğradı
3 gazeteci öldürüldü
49 ton gazete, dergi ve kitap, sakıncalı olduğu için imha edildi..


Kardeşim darbeyi yapmışsın.. olaylara sebep olanları ceza evine koyup, elini ayağını bağlayıp etkisiz hale getirmişsin..!! yani hedefin buysa buna ulaşmışsın.. neden insanlara işkence edersin..!!??

1980 Darbesinin amaçları içerisinde bu ülkenin insan kaynağını yok etmekte vardır..!!

Ve Darbe bu konuda da amacına ulaşmıştır..!!

Abilerine, ablalarına, komşunun oğlunun başına gelenlere şahit olanlar.. okumayı, düşünmeyi, bırakmıştır...!! darbeyi canlı yaşayanlar kendi çocuklarının başına da aynı şey gelmesin diye çocuklarını kendi haklarını arama mücadelesinden uzak tutmuşlardır..!!

ve itiraz edecek kimse kalmayınca, Turgut Özal'la başlayarak 30 sene bu ülke sömürülmüştür..!!!!!!!!!!!!!!!!

Bu gün geldiğimiz nokta da aynı film tekrarlanmaktadır..!!
Darbeyi yapan asker değil.. sivildir..!!
İşkence bedensel değil ruhsaldır..!!
İnsan kaynağı korkuyla bastırılmakta.. yeni nesil ÖNCÜ gençlerde bu ülkede yaşanmaz yurt dışına gidelim havası esmektedir..!!

Basının susturulması ve olaylardan haberdar olma özgürlüğünün engellenmesi bu yüzdendir..!!
Gezi parkındaki şiddet bu yüzdendir..!!
Subayların cezaevine atılması bu yüzdendir..!!
Memurların sürülmesi bu yüzdendir..!!
Vergi müfettişlerinin tehdidi bu yüzdendir..!!


her 30 yılda bir insan kaynağımız yok edilmektedir..!!

Ana hedef budur..!!

Bu iki türlü yapılmaktadır.
1- Parayla satın alarak
2- Karakter sağlam ve ruhunu lüküs hayat için satmıyor ise.. yok ederek..!!

Bireysel kurtuluş desteklenmekte.. zeki insanlar yüksek maaşlarla Plazalarda yahut Amerika da ki laboratuvarlarda toplanarak denetlenmektedir...!! ( sadece Türkiye için değil.. tüm dünya için bunu yapıyorlar..)

Onlarda çok iyi bilmektedir ki Zeka ve Karakter farklı şeylerdir..!!

ÇÜNKÜ BİZ KAPTANIZ...!!
FİLİKAYA ATLAYIP KENDİMİZİ KURTARMAYI DEĞİL..! GEMİYİ VE İÇİNDEKİ İNSANLARI KURTARMAYI DÜŞÜNÜRÜZ...!!!
 
Yani sen ülkesini seven karakterde ve aynı zamanda yeni şeyler üretecek yetenekteysen.. tehditsin ve yok edilmen gerekmektedir..!! 
Aselsan mühendisleri gibi..!!
Kalanlarda korkudan yerinde saklanır.. bu gün hangi mühendis Aselsan'da bir şey üretmek için emek harcayabilir ki..!? 

Her 30 yılda bir çayırlar biçiliyor.. zehirli ayrık otlar ayıklanıyor.. toprağa da ( yani eğitim sistemine de ) ot ilacı sıkılıyor..!! Ki kısa vadede ayrık otlar yeniden çıkmasın..!!!







21 Ağustos 2014 Perşembe

DAVET..!!!

Biz o gün Bin atlı çocuklar gibi şendik..
Biz o gün Bin atlı, dağ gibi orduları yendik...!!!
 
1- Kişisel özgürlüklerimiz, topraklarımız, yer altı kaynaklarımız, farklı mezhep ve ırklardan vatandaşlarımızın can güvenliği, Cumhuriyetimizin 90 yıllık tarihi boyunca olmadığı kadar tehdit ve saldırı altındadır.


2- Devlete ait, (yani hepimize ait)  vakıflarımıza ait topraklar, Derelerimiz, koylarımız, maden ocaklarımız, TÜPRAŞ gibi Telekom gibi 300 den fazla işletmemiz yarı değerine satılmıştır.

Sel sonrası dereden kütük kapma yarışı gibi, devletin kaynakları üzerine çılgınca bir yağma ve talan yarışına girilmiştir.

Üretim ekonomisi bitmiş yerine rant ekonomisi yerleşmiştir. Gelir dağılımı bozulmuş orta sınıf yoksullaştırılmıştır.

Çok küçük bir azınlık zenginleşirken Halkımız yaşayabilmek için devlet ihsanlarına mahkum edilmiş durumdadır.

3- Yaşadığımız coğrafya yangın yerine dönmüşken, savaştan kaçanlar sınırlarımıza yığılmışken bizleri güvende tutacak tek liman yüzü bilime, çağdaşlığa, üretime, mutluluğa dönük Türkiye Cumhuriyetidir.

4- Ne hazin ki Kaynaklarımızın yağmalandığı, atatürk heykellerinin yıkıldığı, bayrağımızın gönderden indirildiği, bunları savunan kişi ve kurumların yargı eliyle susturulduğu bu dönemde, CHP Yöneticileri tüm bu olan bitene müdahele etmekte yetersiz kalmaktatır. Taban haykırışlarını sivil organizasyonlarla yapmakta.. CHP nin öncü olması gerekirken sivil vatandaş CHP ye öncülük yapmaktadır.


5- Bardağı taşıran damla Cumhur Başkanlığı seçimlerinde olmuştur. Aday kapalı kapılar arkasında belirlenmiş, CHP tabanını yani bizleri temsil etmeyen bir kişi aday gösterilmiş.. buna itiraz edildiğinde de '' Tıpış tıpış '' sandığa gideceksiniz diyerek anti demokratik bir baskı uygulanmıştır.


6- Atatürk Türkiyesine inanan milyonlarca insan bu adayı boykot etmiş ve sandığa gitmemiştir.

7- Milyonlarca insanın tepkisine rağmen mevcut yönetim Kılıçdaroğlu ve ekibi istifa etmemiş tam tersi bir şekilde ''gelin indirebiliyorsanız indirin '' diyerek meydan okumuştur.

Şüphesiz ki bu meydan okumanın altında.. son 15 yıllık başarısızlıklarla dolu CHP yönetimini belirleyen zihniyetin adamı olan 1200 delegenin oylarına güvenmek vardır.

8- CHP nin, dolayısıyla Türkiye'nin kaderi, Siyaseti meslek edinmiş ve bu işten geçinen 1200 kişinin oylarıyla belirlenemez..!!!

9- İşe bu yüzden Türkiye deki tüm Atatürk çülerin kolları sıvama zamanı gelmiştir. Sığınacağımız hayatta kalacağımız son kale CHP dir.

10- Bu zamana kadar siyasete uzak durmuş aklı sağlam, yüreği sağlam, bileği sağlam, üretken, çağdaş, ülkesini seven, Daha güzel ve mutlu bir yaşam için bireysel olarak mücadele veren herkesi ortak aklı oluşturmak ve önce CHP ye sonra Türkiyeye sahip çıkmak için CHP ye üyeliğe davet ediyoruz.

ÜLKEN ÖZGÜR DEĞİLSE SENDE ÖZGÜR OLAMAZSIN..!!

ÜLKEN MUTLU DEĞİLSE SENDE MUTLU OLAMAZSIN..!!

ÜLKEN GÜVENDE DEĞİLSE SENDE GÜVENDE OLAMAZSIN..!!

10 Ağustos 2014 Pazar

Pirus zaferi yahut Kazanırken kaybetmek..!!


 Pirus zaferi ; Yenilmeye mahkum galibiyetleri  anlatmak için kullanılır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Pirus_zaferi


30 mart yerel seçimleri ;
Seçmen sayısı ; 52.608.398
Kullanılan oy sayısı ;46.924.877
fark ; 5.700.000

10 ağustos CB seçimleri ;
Seçmen sayısı ; 55.700.000
Kullanılan oy sayısı ; 38.700.000

Fark ; 17.000.000 .....!!!!!

Yani demem şu ki ;Türk halkı aptal falan değil.. AKP den beslenenler ekmeğinin peşinde (ekmek bitince hepsi saf değiştirecek karakterde), AKP ye ruhunu satmamış olanlarda dimdik ayakta... İngiliz mandasını da Amerikan mandasını da kabul etmiyor.. Tam bağımsız Türkiye diyor..!!

Maç 90 dakika..

Şimdi Hırsızla ortaklık yapanlar düşünsün, Aydın Doğanla boğazda kadeh kaldıranlar düşünsün,, ''yetmez ama evet'' çiler düşünsün,,TÜPRAŞ ve daha nice işletmeyi yok parasına satın alan Koç ve avenesi düşünsün..
Zekeriya Öz düşünsün.. 10 yıldır kazan kazan oyunu altında AKP yi başımıza çıkaran ve ülkemi yağmalayan Laik TÜSİAD düşünsün..!! ikinci turda oylarını AKP ye satmayı planlayan PKK düşünsün..!! seçilirsem CB, seçilmezsem Başbakanlığa devam ederim diyen Erdoğa'na ses çıkarmayan Yargı düşünsün.. YSK nın bu kararına karşı istifa etmeyen CHP ve MHP vekilleri düşünsün..!!

Hırsızla 10 yıldır ortaklık yapanlar, şimdi nasıl indireceğini düşünsün.. !!

Çünkü ulusalcılar zaten yıllardır cezalandırılıyor..!! ölmüş eşek kurttan korkmaz..

Bırakınız yapsınlar.. bırakınız yıksınlar..!! durmak yok yola devam.!

Neymiş.. Aydın Doğan'ın aklına uyup öcü gelir diye korkutarak ulusalcıların zekasıyla alay edilmezmiş.. o koltuk sana babandan değil Atatürk ten miras kalmış..!! AKP yemesin Sarıgül yesin mantığı bizde taraftar bulmazmış..!!

İşe nerden başlayacaktık..!?? CHP ve MHP yi acem casuslardan kurtarmaktan mı..!! o zaman şimdi seyredin ilk kurultayları. Acem casuslar nasıl ayıklanıyor..!!

Face de Arkadaşım olan ve yazdığım her şeyi gizli gizli okuyan Yandaşlara Not ;

CB seçimi her şey değildir.. '' iktidar olduk ama muktedir olamadık '' B. Arınç.
Atatürk'ün ruhu her yerde.. İktidar olabilirsiniz.. ama Muktedir olamazsınız..!!
55 milyondan 20 milyon aldınız... Yalaka, kendi kendine bakamayan ve sizin ihsanınıza muhtaç 20 milyon oyla Hâlâ ezik.. hala suçlu.. hala korkaksınız...!!!
ve 20 milyon tabanınızdan tek bir bilim adamı.. tek bir sanatçı çıkaramayacak kadar.. badem akıllısınız..!!!
tarih kitaplarında ancak bir paragraflık yeriniz olur..!!!

Gençliğe hitabe.. sandığa gitmeyen 10 milyon insanın kafasına çakılı..
Bunu aklınızdan sakın çıkarmayın..!!!!!!!!!!!

şimdi milyonda bir değil..
ONMİLYON da biriz..
yerimizde dimdik nöbetteyiz...!!!