26 Mayıs 2016 Perşembe

AKP'nin Ekonomi Politiği..!!??



Afrika'da bir fabrika düşünün..
O fabrikada çalışan yerlilerin hangi koşullarda çalıştığı kapitalist yöneticilerinin umurunda mı..!??
El cevap; Hayır..!!!
Kapitalist yönetici kârını maksimize etmeye çalışır..!!
Kötü koşullardan dolayı işçi ölürse.. yerine yenisini alır..!!!

Kapitalizmde değerli olan insan değil.. kârdır..!!!!!

Peki aynı kapitalist yönetici.. Bunu Fransa'da ki Renault fabrikasında yapabilir mi..!!!????
El cevap ; Hayır..!!!
Çünkü Fransa'da işçi ve insan hakları gelişmiştir..
çalışma koşulları kötü ise.. işçiler eylem yapar.. grev yapar.. ortalık karışır.. kârlar düşer..!!

İş bu yüzden Kapitalistler için..
Düşünen, sorgulayan, bu dünyadan keyif almak için haklarını arayan işçiler,, istenmeyen işçilerdir..!!

Kapitalist için;
Sabah namazına kalkıp erkenden işine giden..
Güvenlik sağlayacak yatırımlar yapılmadığı için iş kazasında öldüğünde..
Bu işin fıtratında  var deyip sessizce kaderini kabullenen..
Sorgulamayan..
Biat eden..
Bu dünyada eziyet çekiyorum ama.. ölünce öbür dünya da rahat edeceğim diye inanan..
Eğitim sistemi kötüleştiği için işçi olmaktan başka çaresi olmayan...
Kişilerin, işçilerin olduğu ülke..
Kapitalist yatırımlar için en iyi ülkedir..!!!!!

Bunun için o ülke de ki bir kaç kişiyi seçer.. ve onlara ayrıcalıklı yaşam sağlar..!!

O ülke deki yerli sermaye gibi gözüken zenginler de...
Kendi ailesel çıkarları için ülkelerinde ki insanların sömürülmesine izin verir..!!!

Çünkü kendisinin ve ailesinin.. sağlık.. eğitim.. gelecek güvencesi gibi dertleri yoktur..!!!

Suud hanedanlığı böyledir mesela..
Hanedan üyeleri yurt dışında islami kurallara göre günah olan her türlü eğlencenin dibine vururken.. kendi vatandaşlarını şeriatla yönetir..!!!

Hanedanlar..
Ülkelerini değil..
Ailelerini düşünür..!!!

Biri senin ülkeni işgal etse.. askerlerinin yarısını öldürse.. mallarına el koysa..
Sen o işgalcinin zırhlısına binip gider misin mesela..!!!???
El cevap ; gitmezsin.. çünkü sen hanedan değilsin..!! hanedan gibi düşünemezsin..!!!

Hanedan da senin gibi düşünemez..!!!!
Vatan için ölmez...!!!
Çünkü parası olana dünyanın her yeri vatan..!!!!!

Yani demem şu ki ;

İhanetin en büyüğü bu ülkenin zenginlerinin yaptığıdır..!!!!
TÜSİAD yabancı sermayenin kucağındadır..!!!
Dünün Anadolu kaplanları.. bugünün kamu yağmacılarıdır..!!!

Sahip oldukları  paranın miktarı arttıkça...
Bunların kanı bozulmaktadır..!!!!!

AKP nin 14 yıldır yaptıkları.. Bu ülkenin insan kaynağının.. doğal kaynaklarının..
Kapitalistlere yem olarak sunulmasıdır..!!!!

Dededen kalan 100 liralık mirasın 50 liraya satılıp.. 40 liranın yenip.. kalan 10 liranın da  makarna kömür olarak dağıtılarak hissedarlara sus payı verilmesidir..!!!
İşin sırrı biraz da buradadır..!!!!!!????

AKP hükumeti başlayan grevleri Güvenlik gerekçesi öne sürerek bakanlık kararıyla durdurmuştur..!!!
Sarı olan sendikaları.. bir adım daha ileriye taşımış..  sorun yaratmayacak şekle sokmuş.. koyu sarıya boyamıştır..
Taşeron işçilik sistemini iyice yerleştirmiştir..!!!

Ve yurdum insanı.. yaşamak için çalışmak zorundadır..!!!
İnsanca yaşam Şartları ne kadar kötü olursa olsun..!!!
Şükretmeyi bilmek zorundadır..!!!

Ve ne kadar cahil kalırsa o kadar iyidir..!!!
Böylece sürekli borçlu.. sürekli mahkum.. sürekli problemsiz işçidir..!!!

Atalarından kendisine kalan ülkenin üç tarafının deniz olmasının.. boğazların elinde olmasının.. madenlerinin fazla olmasının.. ormanlarının gür olmasının.. topraklarının bereketli olmasının..akarsularının fazla olmasının..  önemi yoktur..!!!

Yabancı yatırım dediğin şey...!!!!
El oğlunun Dünya'da başka bir ülkede 10 liraya yaptıracağı işi..
Sana 3 liraya yaptırmasıdır..!!!!

Yoksa el oğlunun seni sevip sana para vermesi falan değildir..!!!!

Demem o deme değil şu deme..!

AKP; Küresel sermayenin Ülkemin kaynaklarını yağmalaması.. Halkımı  köle etmesi için başımıza getirilen bir projedir..!!!

Ve iş ortakları...
Yerliymiş gibi gözüken sermaye.. ve başta muhalefet partileri ve basın olmak üzere onların kontrolünde ki herkestir..!!

AKP nin ekonomi politiği..
Bu ülkenin küresel sırtlanlara yem edilmesidir..!!!

Osmanlının yıkılma sebepleri..

- Dış borçlar..
- Kaht-ı Rical...
- İç isyanlar...

Bugün ayni ile vakidir..!!!







20 Mayıs 2016 Cuma

Dokunulmazlıklar..!!??

Üzüm yemek mi.. Bağcıyı dövmek mi..!!??
Meclis'de ki Vekil dokunulmazlıkları kalktı..!!!
HDP vekilleri ( ki bilirsiniz kendilerinden pek haz etmem smile ifade simgesi )
başta olmak üzere 138 vekil hakkında fezleke var..!!??
İMDİ..!!
1- Dokunulmazlığı kaldıracaksan 550 vekil için kaldıracaksın..!!!
( sadece fezlekesi olanlar için değil..!! )
2- Vekilin 'dokunulmazlığı varken' yaptığı eylemlerden dolayı Yargılamak En basit haliyle yasayı geriye yürütmektir ki.. bu da en temek hukuk mantığına aykırıdır..!!!!
Bu ülkede En temel hukuk mantığı DA uygulanmazsa..
Hiç kimse için güvenlik yok demektir..!!!
Yani adam vekil dokunulmazlığım var diye güvenerek bir laf söylemiş yada eylem yapmış..
Sen dokunulmazlığı kaldırarak adamın geçmişte yaptığı işten dolayı yargılıyorsun..!!!!
Yani sen 2 yıl önce Trafik lambası kırmızıyken geçtin.. 2 yıl önce cezası 100 tl idi..
Ben şimdi bir yasa çıkarıyorum.. diyorum ki.. Kırmızıda geçmek hapis cezasıdır..!!
Ve seni 2 yıl önce kırmızıda geçtin diye tutukluyorum..!!!
BÖYLE ŞEY OLMAZ..!!!
OLURSA EĞER.. BU GÜCÜ ELİNE GEÇİREN KİŞİ CANINI SIKAN HERKESE UYGULAR..!!!
Bahçende başı ezilmiş bir yılan görürsen bunun için sevinme..
Bugün senden izinsiz bahçene girip yılanı ezen.. yarın seni ezer..!!!!
Demem o deme değil şu deme..!!!
19 mayıs hareketleri bunlar..!!!
Çözüm süreci ayağına adamları palazlandır..!!!
Silahlı Peşmergeleri davul zurnayla karşıla..
Çadır mahkemeler kur..
Terörü destekleyen uyuşturucu patronlarına dokunma..
Toprak ağalarına dokunma..
( Geçmişteki AKP kurucusu.. şimdi ki HDP vekili Mir dengi Fırat.!? )
Terör destekçisi ülkelerle oynaşmaya devam et..
Batı da tek bir hücre evi basma...
Sonra da kalk.. terörle mücadele ediyorum ayağına 138 vekilde Dokunulmazlıkları kaldır...!!!
Hadi len....!!!!
Bu bademler ya katıksız salak.. gerçekten kandırılıyorlar..
Ya da.. bu kadar hata kasta girer..!!!!
Dokunulmazlıkların kaldırılıp.. yasanın geçmişe yürütülüp.. o vekillerin tutuklanması.. ataşı harlar...!!!!!
Üzüm yemek istiyorsan dersin ki ;
Artık dokunulmazlık yok.. dediğine.. yaptığına dikkat et..!!!
Bundan sonra suç işleme..!!
Dokunulmazlıkların kaldırılması.. doğuda ki terörü bitirmez..!!!
Dokunulmazlıklar kaldırıldı diye.. PKK silah bırakmaz..!!!
Hele sen yasayı geriye yürüterek en temel hukuk kavramını ayaklar altına alırsan.. ben bilirim ki..
Gün gelir sigarayı yasaklarsın.. 2 sene önce sigara içtim diye de beni tutuklarsın..!!!
Bahçende başı ezilmiş bir yılan görürsen bunun için sevinme..
Bugün senden izinsiz bahçene girip yılanı ezen.. yarın seni ezer..!!!!
PKK uluslararası bir sorundur..!!!
Kürdistan Uluslararası bir projedir..!!
Uluslararası sorunlar.. Ulusal önlemlerle çözülmez..!!!
Terör.. Türkiyenin aile içi bir sorunu değildir..!!
Terörle mücadele etmek için.. Top yekün bir proje üretmek gerekir..!!!
Benim subay arkadaşımı doğuda harca..
Kendin atlantik paktıyla kucak kucağa oynaş..
oğlanların da halktan çaldıkları paraları kumar masasında harcasın..!!??
Nasıl olcek bu iş...!!!???
Bir gemi.. Kaç tane asker/polis kardeşimin canına denk geliyor..!!!
Utanmazlar.. Ahlaksızlar.. hainler... din düşmanları.. hırsızlar...!!!
Ne desem bilemedim ki...
Ulan sizi tarif etmeye kelimeler kifayetsiz kalıyor...!!!!

9 Mayıs 2016 Pazartesi

Asena..!!??

ASENA; Bozkurt ve Ergenekon destanlarında ki dişi kurt..!!
Dişi kurt Asena Mitingler yapıyor..!!!
Bir siyasi partinin kurultayında genel başkanlığa aday olacak kişi zamanını ve enerjisini Meydanlarda geniş kalabalıklara konuşarak mı harcar..!!??
Yoksa kaderinin ellerinde bulunduğu delegelerle yüz yüze görüşüp adam tavlamaya mı çalışır..!!??

Meral Akşener kendi delegesine oynamak yerine..
geniş kalabalıklara meydanlarda mitingler yapıyor..!!!
Yani genel başkanlığa değil..
Başbakanlığa Yürüyor..!!!!
( ki doğrusunu yapıyor..!! )
Çünkü delege ( Tıpkı CHP de ki gibi ) bekledikleri desteği vermezse eğer..
Aynı zamanda Yeni Parti kurmanın yolunu da açıyor..!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Türkiye de Merkez sağ ayağa kalkmadığı sürece..
Bu badem akıllı, yağmacı sürüden kurtulmak mümkün değil..!!
Bu yüzden Meral Akşener'in yürüyüşü her platformda kesinlikle desteklenmelidir..!!

MHP muhalifleri Tarihsel bir misyon üstlenmiştir..!!
CHP muhaliflerinin yapamadığını yapmaktadır..!!!!
Genel Başkan'a rağmen ayağa kalkan bir ekip var..!!!
Desteklenmelidir..!!!!!!!!!!!!
dedim..!!
O da dedi ki ;
Meral Akşener'i ne kadar tanıyorsun..!!!?????????????????
Dedim ki ;
Biz Aslanı pençesinden tanırız.. Kendisini görmemize gerek yok..!!
Şu an Milletvekili değildir..!!!
Kasım seçimlerinde Aday gösterilmemiştir..!!!
( demek ki sakıncalı piyadedir..!! )
Meral Akşener'e, kaset iddialarıyla.. paralel iddialarıyla saldırmalarından anlıyorum ki..
Padişahı ve padişahı büyüten büyük abileri rahatsız eden kişidir..!!!
Akademisyendir..!!
Hocalık yapmıştır..!!
Annedir..
Çocuk bakmıştır..!!!
Meclis başkan vekilliği ve iç işleri bakanlığı yapmıştır..!!
Devleti bilir.. tanır..
Devlet adamıdır..!!!
ille de negatif bir yön arıyorsan..
Çiller'in ve Ağar'ın yetiştirmesidir..!!!??????
Farketmez..!!
Merkez sağ ayağa kalkmadan bu yağmacılardan demokrasi içinde(!) kurtulmak mümkün değil..!!
Merkez sağ ayağa, Meral Akşener ile kalkacaktır..!!!
Desteklenmelidir..!!!!!!!!!!!!!!!!
Mesele vatansa.. gerisi teferruattır...!!!!
Ey Türk yeter..!!!
Sabrın taşsın artık..!!!

2 Mayıs 2016 Pazartesi

Atatürk'ün kaleminden Türk Milleti..!?


Devlet, Hükumet, Millet farklı kavramlardır..!!!!!!!
Hükumetler ölebilir..
Devletler de ölebilir..
Milletler yaşar..!!!!!

Türk Milleti,  Savaşçıdır..!!
Tarih boyunca Devletsiz kalmamıştır..


Atatürk, Kuruluşuna öncülük ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile bunu Tüm Dünya'ya bir kez daha ispatlamış..
Mart 1937 de yaptığı şu konuşmayla da tarihsel bilincimize entellektüel bir katkı yapmıştır.!!

Her cümlesinin altının çizilmesi gereken bu yazıyı Atatürk'ün kaleminden okuyalım.


'' Kırk elli yüzyıllık Anadolu tarihine Türklüğün dört büyük birliğiyle üç büyük bölünüşünden yapılma yedi levhalı engin bir destanın çalkalanması gibi bakabiliriz. Bu destanın birlikleri kabarışı, bölünüşleri iniştir. Kabarışları, içteki cevherin soyluluğu; inişleri, dıştaki badirenin azameti yaptı.
İlk birlik, Batı’nın Hitit, bizim Eti dediğimiz varlık. Bu uzun birlikten sonraki bölünüş zamanı da uzundur. Batıdan doğuya Firikya, Lidya; doğudan batıya İran, Midya; tekrar batıdan doğuya İskender, Roma… Tarih okyanusunun büyük med ve cezirleri hep Anadolu’dan geçiyor. O ilk birlik zamanında Erzurum yok, onun yakınlarında Erzen diye bir Türk beldesi var. Bu ilk bölünüş devrinde gene Erzurum yok, onun yerinde Roma imparatorlarından İkinci Teodosyos’un beşinci yüzyıl başında kendi adını vererek kurdurduğu şehir var. Erzurum artık Anadolu’nun hem kilidi hem anahtarıdır. Onu açan Anadolu’yu aldı, onu kilitleyen Anadolu’yu tutacak.
Yedinci yüzyıl, tarihin meddi şimdi güneyden, çöllerden, yeni dinin çöllerde lavlanmış hamlesiyle doludizgin geliyor. İran’la Turan’ın bitmez tükenmez cenkleri, Arapların, Araplarla Türklerin savaşmaları da Bizanslıların işine yaramıştı. Erzurum o ikisi arasında alınıp verilirken, On birinci yüzyılın ikinci ortasında, tanyeri ağarır gibi birdenbire Selçuk Devleti meydana çıkar: Haydi Türk geldi, herkes yerli yerine; Araplar çöllerine, Rumlar Bizans’taki surlarına çekildiler. 1071 ağustosunun 26’sında, Malazkird cengiyle on misli Bizans ordusunu mahveden Alpaslan ilk iş olarak Erzen halkını Teodosyos’a nakletti ve oraya “Erzenirum” adını verdi. Erzen ilk birliğin sonu, Erzurum ikinci birliğin başıdır. Alpaslan Erzurum’dan bir çarşaf ucu tutar gibi Anadolu’yu silkeleyerek bütün Bizans’ı bir çarşaftan silker gibi silip süpürüyor.
Erzurum’dan bir yıl sonra Türk süvarileri Üsküdar’da göründü. Selçuk bayrağı altındaki bu ikinci Türk birliği doğudan batıya akan bir meddi. İlk payitaht neye İstanbul’un yanı başındaki İznik’te kurulmuştur? Fatih’in yaptığını üç buçuk asır evvel yapacaktık. Batıdan doğuya saldıran milyonluk Haçlı orduları buna engel olduysa, Anadolu da engele mezar oldu. Yazık daha körpe devrinde Haçlıların taşmasını bir toprak gibi emerek gömen bu devlet, olgunluk devrinde Moğolların doğudan gelen depremiyle bir yapı gibi sarsılıp çökecek.
Selçuk Devleti, Türkün Anadolu’daki ikinci birliği; batının meddini eriten, doğunun meddiyle eriyen; fakat erittiği Hıristiyanlığı az zamanda Hıristiyanlığın beşiğinden kovdurup eridiği putperest Moğol’u da çok geçmeden Müslümanlaştırarak Anadolu’daki Türklüğü hem yenişiyle hem yenilişiyle kurtaran devlet… Selçuk Devleti hem gazi hem şehittir. Devlet çöktü, birlik bitti, bölünüş geldi. Uzun yıllar Anadolu ayrı ayrı parçalardan yapılma benek benek bir bohça gibi… Kumaşın cinsi aynı, parçaların rengi aynı… Millet bir, egemenlik çeşitli… Büyük millet küçük devletlere ayrılmış. Osmanlı saltanatının bütün şeref tarafı Anadolu’nun üçüncü birliği oluşu ve bu birliğin ana rolü ikinci birliğin bütün öcünü alışıdır. “Cihangir”le “cihandar”ı karıştırmamalı. İskender’ler ve Timur’lar cihangirdiler, Osmanlı devleti cihandar oldu.
İkinci birlik Erzurum’dan başlamıştı. Osmanlı Devleti’nin tohumu da Erzurum’da ekildi. On üçüncü asrın birinci çeyreği içinde, Kaya Alp’ın oğlu Süleyman Şah Erzurum’daki Selçuk meliki Tuğrul Şah’ın himayesine girmiştir. Erzurum sırtındaki Deveboynu’nun öte yamacında Pasinler ovası uzanır. Süleyman Şah oraya yerleşti. Tuğrul Şah’tan gördüğü yardımlarla Gürcistan ve Trabzon krallıklarına karşı gazalarda bulunur ve aşiretini geçindirirdi. Osmanlı tarihi toprakta buğday gibi o ovaya eğilmiş ve taneden başak gibi o ovadan türemiştir.
Üçüncü bölünüş, Mondros bir mütareke değil, birkaç yüzyıldır kırpılan, kırılan, çürüyen İmparatorluk ağacının gövdesine indirilmiş bir baltaydı. Bu, bölünüş değil ölüştür. Ölen devlet, devrilen milletin üstüne kapandı. Bundan dolayı herkes diri kalanı değil, ortada naaş olarak duranı görüyor. Ölmeyen milleti de ölen devletle ölmüş sandık.
Dördüncü ve sonuncu birlik; kurtuluşun başı neresi? Kurtaracak baş Erzurum’dadır. Kurtarıcı da tarihin aktığı ve tarihin başladığı yerden başlayacak. Tarih akıp giden hayal değil, akıp gelen varlık… Sonradan açılan Cumhuriyet caddesinde yola çıkıntı yaparak kalmış eski bir Selçuk kümbeti var. Külahlı çıplak başı üstünde dokuz asır dinleniyor. Tarihten yoğrulma bir topaç gibi duran bu hatırayı az kalsın yolun geometrisi namına kurban edeceklermiş. O kümbetin karşısında iki katlı bir ev görülmektedir. Kocaman nehirlerin küçük kaynaklardan doğuşu gibi büyük dava o evden çıktı. 1919 Temmuz’unun sekizinci gecesi; o evde oturan Büyük Baş’ın, yakasından paşalığı, üzerinden ordu müfettişliğini, sırtından üniformasını atarak “ferdi milletim” dediği gece. Sivil bir fert, birey, dıştan gelme kuvvetleri fırlatıp sadece içiyle kalan birey. Yeni Türkiye bu bireyliğin üzerine kurulmuştur.
Onun orada bireyliğini ilân edişiyle, ölmüş olan ve diri olan ayrıldı. Birey kalışı devletten sıyrılış, ölüm devlette; birey kalanın milletteki civanmertliğe atılışı, kurtuluş millette… Yapılan iş devletten iniş değil, ölümü tekmeleyerek hayata fırlayıştı. Küçük evin büyük rolü: O, milletin bireyi olmasa, millet devlet olamayacak ve bağımsızlık devrinin bütün kerameti, milletin devlet oluşudur. O evin karşısındaki kümbet Selçuklar dediğimiz ikinci Türk birliğinin taşlaşmış bir tanığı gibi duruyor. Onun karşısındaki ev dahi bir kaynak gibi dördüncü birliği doğurdu. Dokuz asrın iki kıyısında karşılıklı konuşan iki yapı. İkisi Anadolu Türklüğünün dört büyük birliği ile üç büyük bölünüşten yapılma yedi levhalı engin destanını konuşuyor: Ev kümbette Türkün ezelini ve kümbet evde Türkün ebedini selamlayarak. Sert bir kayalık üstünde, keskin bir çift göz, bakışlarını sıyrılmış yalın kılıç gibi çekerek, vatanın doğusundan batısına doğru bakarken, elinin çelik iradeli parmakları, yakasındaki apoleti koparıp, ben “ferdi milletim” diyor ve önünde kollarını açmış milletin kalabalığı ona ruhundaki ummanlı civanmertliği göstererek… Böyle bir heykel ne güzel bir şey olacak.
KAYNAK: Atatürk’ün Bütün Eserleri, Cilt:29, Kaynak Yayınları, ss. 162-163.
Bu konuşmayı köşesinde paylaşarak bizleri haberdar eden Prof. Cihan Dura'ya teşekkür ederiz.