16 Mart 2014 Pazar

Acem Casus


 6 yıllık tıp eğitiminde bir doktor kendinden önceki tedavi yöntemlerini öğrenir.. Yani Mısır'da yahut eski Yunan'da kullanılan sağaltım yöntemleri, kuşaklar  boyu aktarılarak bu güne gelir ve yeni araştırmalar keşiflerde eklenerek bu günkü tıp bilimini oluşturur..

 Dünyanın en eski mesleklerinden biri de istihbaratçılıktır.. İstihbarat eğitimi alan bir kişi kendinden önceki tüm teknikleri okur öğrenir. M.Ö. 3.000 yılında Çin'de kullanılan istihbarat yöntemlerinden, Bizans da ki saray entrikalarına kadar pek çok yöntem, istihbaratın kurum kültürü içinde günümüze kadar gelir. İstihbaratçılığın Günümüzde ki en önemli ayağını ise teknoloji ve algı yönetimi oluşturur.

 Ancak binlerce yıldır değişmeyen bir yöntem vardır ki.. o da içeriye adam vermektir. Yani yasadışı bir örgütün ne yaptığından haberdar olmak için, yahut bir uyuşturucu şebekesini çökertmek için içeriye adam verilir.

Acem casus rüşvet vererek kendini saraya  memur olarak işe aldırır ve  çalışmaya başlar.. sarayda gezinirken diğer memurlardan Vezir hakkında bilgi toplamaya başlar. Vezir nasıl bir insandır, nelerden hoşlanır, boş vakitlerinde neler yapar..vs..vs.. Ve öğrenir ki Vezir küçük hikayelerden, fıkralardan çok hoşlanmaktadır.
 Bir gün Vezir sarayda dolaşmaya çıkmışken bizim memur kendini vezirin önüne atar ve sizin için çok güzel bir fıkram var der ve izin alarak fıkrasını anlatır. Fıkra Vezir'in çok hoşuna gitmiştir.. bir kaç gün sonra bu sefer Vezir'in kendisi memuru ziyaret eder, memur bir fıkra daha anlatır.. Vezir çok mutlu olmuştur.. sonraki günlerde vezir her fırsatta memuru ziyaret eder, eğlenceli fıkralar dinleyerek mutlu olur.
 Bir süre sonra bakarlar ki Vezir tüm boş vakitlerini bu yeni memurla geçirmeye başlamış, memurla yakın arkadaş olmuş, nereye gitse bu memuru da yanında götürür olmuş.. ve hatta bazı kararlarda bu yeni memura da akıl danışır olmuş..!!!

 Memur kim..!!!??
 Acem Casus..!!

Tarihte sayısız örnekleri vardır.. İçeriye casus olarak verilen adamların işlerini iyi yaparak yıllar içinde etkili koltuklara yükselmeleri, karar mercilerinde oturmaları..!Yahut karar veren koltuklarda oturan adamların rüşvet yahut tehditle ajanlığa başlamaları..!

 Bu yüzden gençliğe hitabede ''... Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar, gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içerisinde olabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler '' der..!

 Sanırım ülkemizdeki en büyük problemlerimizden birisi bu..! yani istihbarat örgütleri kurumlara adam sokarken yahut bazı kurumlardaki insanları devşirirken en büyük önceliği siyasi partilerimize ve basına veriyor..!!
 Danışmanlar, gazeteciler, siyasiler..vs..vs..vs..

 Karadeniz'de yüzerek gidebileceğim mesafeden (yani bahçemden) çıkan doğalgaz için, asgari ücretle çalışan birisi her ay 300 tl ödüyor.. yani 10 gün doğalgaza çalışıyor.. çünkü yabancıların..!

 Bankalarımız yabancıların, limanlarımız yabancıların, elektriğimiz yabancıların, değer üreten  her işletme  yabancıların. küçük hissedar yerli bir ortaktan dolayı firmanın adı Türk.. ama patron yabancılar..!

 Yetmedi mi..? o zaman dolaylı dolaysız vergileri de ekleyelim.. her şey pahalı kullanalım.. toplanan parayı da faiz ödemesi olarak direkt verelim.

Uluslar arası sermayenin, yada özel uçağına binip dünyanın başka bir yerine yaşamaya gidebilecek  zenginlerimizin bu umurunda mı..? değil..!

Ama  bizim umurumuzda..!! Çünkü bu halkın gidecek başka yeri yok..!

Memleketin her yerine casuslar dolmuş,  sırtlan sürüsü gibi kaynaklarımızı peşkeş çekip duruyorlar, arada aldıkları rüşvetlerle de görevleri başındayken lüküs hayat yaşıyorlar.. eğer açığa çıkarsak diye de kendilerine Dünya' nın başka yerlerinde lüküs hayat hazırlıyorlar...!!

Çürüme her yerde..!!

Tepeden tırnağa BOP a batmış durumdayız.. Temizlik şart..!!
Hazine tamtakır.. ülke borçlu.. satacak bir şey kalmamış.. şimdi toprak ver diyorlar.. ya borcunu öde.. yada toprak ver..!!!

Bu casuslardan önce parayı tahsil etmek gerekir..! ülkemin kaynakları peşkeş çekilerek çalınan parayı vergilerle halka ödeten bu casuslardan, önce parayı geri tahsil etmek gerekir..!

  Temizliğe,  geçmişten bu zamana yapılan yolsuzluklara  hırsızlıklara ceza vermeyen ve bu yüzden yapılacak yeni yolsuzluklara dolaylı olarak izin veren, ''it it'i ısırmaz'' sözünü doğrulayan ve görevini yapmayan Yargı'dan başlamak gerekir...! Ki bir daha kimse bunları yapmaya cesaret edemesin..!!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.